- Kategori
- Gündelik Yaşam
Sevmek her şeydir!

Sevmek diyoruz...
Sevmek nedir desek eminin ki herkes kendine göre bin bir türlü tanım üretir. Herkesin sevgisi kendine göre “EN” dir. Kimileri de uğraşır kafa yorar onu bir metin haline getirir. Bu örnekleri çoğaltabilir, eklemeler yapabiliriz. Fakat sevgi eylemi bütün yüreklerde aynı heyecanı, aynı tutkuyu, aynı etkiyi yapar. Seven bir insanla, sevmeyen bir insanı kolayca ayırt edebiliriz. İnsan olarak incelediğimizde sevgiyi insanın gözlerinde, yüzünde, saçlarında, dudaklarında, dişlerinde, duruşunda, tarzında, her şeyinde evet her şeyinde görebiliriz. Sevgi kendini saklayamaz. Sevgisizlikte tabii. Hava kadar, su kadar, güneş kadar ihtiyacı var doğadaki her bir canlının sevgiye. Umarım sevgiyi yakınımızda ama hep yakınımızda tutmayı başarır sağımızı, solumuzu, yanımızı, yöremizi sevgiyle inşa ettiğimiz objelerle donatırız.
Bunca kelamı niye ettiğime gelince; tabii ki E-Postama gelen ve aşağıda sunacağım, yazarı bilinmeyen güzel metnin verdiği ilhamla.
Sevgiye çok ihtiyacımız olduğu şu günlerde umarım sevgi her daim pusulanız olur.
Beyaz karayı, sinek yarayı, zengin parayı,
Yemek tuzu, rakı buzu, maymun muzu,
Ördek kazı, güzel nazı, aşık sazı sever...
Kuş darıyı, çiçek arıyı, erkek karıyı,
Ana çocuğu, çoban gocuğu, yumurta sucuğu,
Ocak közü, kirpik gözü, ozan sözü sever...
Garip sılayı, yiğit halayı, tencere kalayı,
Davul zurnayı, avcı turnayı, deve hurmayı,
Alın kelini, cömert elini, cimri dilini sever...
Çöl yağmuru, çizme çamuru, oklava hamuru,
Tembel yatmayı, geveze atmayı, pazarcı satmayı,
Şişe tıpayı, şarap kupayı, eşek sopayı sever...
Ebe bebeği, kahve dibeği, çengi göbeği,
Memur masayı, ermiş asayı, hakim yasayı,
Haylaz döveni, dalkavuk öveni, hergele söveni sever...
Sarhoş dostunu, ayı postunu, yaşlı bastonu,
Hatip lafı, suçlu affı, açıkgöz safı,
Orman çamı, kedi damı, İ Ş Ç İ ZAMMI sever...
Mektup pulu, Allah kulu sever de..
Seeeeeennnnnnnnnnnnnnn?
Kimmmmmmmmmmmmiiiiiiiiiiiiiiiii?