Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '16

 
Kategori
Felsefe
 

Sevmek mecburiyettir. Aşk ise hürriyet / Nimetullah Yıldız

Sevmek mecburiyettir. Aşk ise hürriyet / Nimetullah Yıldız
 

Tigris / Nimetullah Yıldız


Mecbur olmanın özgür olmakla bağdaşan bir tarafı olmadığını bilmeyenimiz yoktur.

Bireysel ve de toplumsal geçmişimiz özgürlük mücadeleleriyle doludur.

Peki ya uğruna mücadele ettiğimiz, uğruna ağır bedeller ödediğimiz, adına özgürlük dediğimiz, bu kavram nedir?

Neden özgür olmak "zorundayız?”

"Evet! "Zorundayız" dedim ve de tırnak içine aldım.

Bu durumun bir mecburiyet olduğunu vurgulamak için bunu yapmak zorundaydım.

Peki ya mecburiyet nedir?

Mecburiyet: olmazsa olmazımız olan her şeyin bir kelimeye hapsedilme zorunluluğudur. Kaçınılmaz olan her şey bu kelime ile temsil edilebilir.

Olmazsa olmazlarımızla, olur olmaz bir inatlaşmaya girsek bile; olmazsa olmazları olan bir varlık olduğumuz gerçeğini değiştiremeyeceğiz?

Anlayacağınız buna mecburuz. Ne kadar inatlaşırsak inatlaşalım kazanan hep o olacak.

Peki ya en çok neye mecburuz?

Bunun cevabını bilmeyenimiz yoktur aslında, sevmek zorundayız, mesela.

Evet! Mecburuz buna, sevmek zorundayız, illa da.

Ne yaparsak yapalım sevmenin mecburiyet olduğu gerçeğini unutturacak bir yalan bulamayacağız.

"Sevmeyi sevmiyorum" diyen birisini düşünelim.

O bile, sevmeyi sevmemeyi seviyordur aslında.

Mecburdur çünkü buna, sevmek zorundadır illa da.

Bir katili düşünelim mesela, sevmek gibi bir mecburiyeti vardır onunda.

Tercihini öldürmekten yana yapmıştır, sevmeyi öldüremeyeceğini anlayınca.

Bir yalancıyı düşünelim ya da, sevmek gibi bir mecburiyeti vardır onunda.

Tercihini yalandan yana yapmıştır, sevmeyi yalanlamayacağını anlayınca.

Anlayacağınız zorundayız sevmenin, kolayında değiliz yani.

Peki ya nedir işin kolayı?

Nedir, bu mecburiyeti hürriyete dönüştürebilecek kudretli sır?

Kelimelerin Kıyameti adlı romanın Robin adındaki gizemli karakteri, belli ki bu konuda çok düşünmüş ki, kadim dostu Henry'e şunları söylüyordu:

 

Çok düşündüm Henry.

Çok düşündüm.

Hiç bir yere varamadım.

Düşünerek var olunmazmış

Aşık olunca anladım.

***

Sevmelerimizin kadarı varmış Henry.

Aşk kadarsız sevmekmiş.

***

Bana senden bir şey olmaz dediler Henry.

Aşık oldum her şey oldum.

***

İşte böyle Henry.

Olmakta mesele değil olmamakta.

Bütün mesele aşık olmakta.

***

Sevmek mecburiyettir Henry.

Aşk ise hürriyet.

***

Mademki sevmek zorundayız, bu işin kolayı şu;

En doğruyu sevmekten daha doğru bir tercih olabilir mi?

Kelimelerin en güzeli sevmektir. Kelimeyi yazan ise kalemdir.

Burası kelimeler alemidir ve de hamd olsun kelimeleri tükenmeyen ALLAH’a.

Kalemin sahibini sevmekten daha güzel ne olabilirdi ki?

Robin'in bu konuda ki kanaati belliydi ve de kadim dostu Henry'ye şunları söylemişti:

İşte böyle Henry

ALLAH'tan daha sevgili ne olabilirdi ki?

Sevgili sandığımız her şey buna delildi. Sevgili sandığımız her şey bunu izah ederdi.

-- Tigris / Nimetullah Yıldız ---

 
Toplam blog
: 24
: 180
Kayıt tarihi
: 01.09.15
 
 

09..09.1979'da Diyarbakır'da doğdum. İlk ve orta eğitimimi yine Diyarbakır'da tamamladım. 1997 Yı..