- Kategori
- Müzik
Şevval nerde, ben orda..

Kültürel ve estetik bilgisi yok olmakta olan İstanbul'u ve müziğini hatırlatmayı hedefleyen konseri izledim İş sanat Kültür Merkezinde bu akşam..
Öncelikle İş Bankasını kutluyorum..
Galatasaray Lisesi, Sultanahmet Camii, Eşref Paşa Yalısı, Haydarpaşa Lisesi, Vefa Lisesi gibi bir çok mekanda önceden çekilmiş görüntülerle anlatılan ve bu mekanlarla ilişkisi olan bestekarların eserlerini sevgili Şevval Sam'ın yorumuyla seslendirildi..
Kemençe, Kanun ve Viyolonsel'den oluşan orkestra'da her sahnesinde olduğu gibi sade, abartısız kostümüyle oturarak konser veren Şevval Sam farklılığını bir kez daha gösterdi..
Sekizyüz kişilik salon tamamen doluydu..Bilet bulurum düşüncesiyle önceden almadım. Gişe'de tek bir bilet dahi kalmamış. Bazı konserlerde fazla bileti olanlar çıkar ya hani..çaktırmadan satın almak istersiniz..Yok o da yok.. Görevlilere konsere girebilmem için ricada bulunduysam da sonuç alamadım..Her zaman, her durumda son dakikaların adamıyım ya.."Pat!" diye gişe memuru yanıma gelir ve verdiği ücretsiz bilet ile salonun orta bölümünden o muhteşem konseri izledim..
Sunucu ile devam eden konserde seyirci ile dıyaloglar sık sık tekrarlandığı için izleyenler arasında Prof.-Mimar ve üst düzey burokrat katılımlı bir konser olduğu anlaşılıyordu..Hıncal Uluç da oradaydı..
Benzersiz bir konser olduğunu söyleyebilirim..
Kuliste Şevval Sam'ı tebrik etmek için elini sıktığım andadaki "Ahh" sesini unutmayacağım..Yok canım özellikle sık sıkmak için değil, doğal el sıkışım öyle benim.."Pardon, özür dilerim" demeden, Şevval gülerek "önemli değil, teşekkür ederim" sözleriyle son buldu konser..
Nasıl?
Demiştim ya Şevval Sam'ın Aya İrini konserinden sonra "Bundan böyle Şevval nerde, ben orda" diye..
İzlemeye devam..