Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Şeytanı sevgi öldürür...

Şeytanı sevgi öldürür...
 

Arkandan ağlamadım. Biliyordum ağlayamayacağımı. Çünkü öncesinde ağlamıştım. Bir hafta önce Salı günü. Bir hafta sonra Salı günü öldün. Ağlayamadım. Biliyordum böyle olacağını. Belki sen de biliyordun bir ihtimal…İyimser bir salaklığım var. Kendimi inandırdım mı gidiyor kendi kendine. Sende de öyle oldu. En ümitsiz hastalıktı seninki ama inandırmıştım kendimi. İyileşecektin, kocaman deve gibi olacaktın. Günde üç tabak yemek yiyecektin, herkes yuh! diyecekti sana. Gelip yüzümü yalayacaktın, toplantıların ortasında musallat olacaktın, senin yüzünden kıkırdayacaktı herkes. Balkondan kaçıp çatıya çıkacaktın. Damda kız kovalarken düşecektin. Hadi koş doktora.

İyimser salaklığım işe yaramadı bu kez. ''Doğarken ağladı insan , bu son olsun, bu son’’ demiştim. Cem baba’yı dinlemiştim. Ama ağlamak insan için. Ağlamadan arlanmıyor, paklanmıyor kara yüreğimiz. Kirli, kasvetli, günahkar aynamızda bazen ağlamadan temizlenmiyor ruhumuz. Benciliz, yalancıyız, egoist ve cimriyiz. Gram günahımızı vermeyiz kimselere. Vermeyiz kimselere. Biz! insanız. Kabil'in akrabaları.
Bir kelebek kadar kısa oldu ömrün. Beş ay ne ki? Bilirim, o kadar yaşayamayan bebeler de var bu dünyada. Hatta ana karnında ömrü sönen ne güller var. Bilirim de bilmenin bana faydası yok. Kendimi nasıl teselli etsem olmuyor. Bir iç sıkıntısı gelip oturuyor yüreğime.

Sevgisiz bir dünyaya doğdun sen. Umarım sevgi dolu bir yere yeniden dönersin. Doğu –Hint inanışında , kedi reankarnasyon’da son hayvandır. Ondan sonra insan olarak dünyaya geldiğine inanırlar ruhun. İnşallah! İnsan olarak ve mutlu bir hayata gelirsin. Ve belki kimbilir? Bir gün bir yerde karşılaşırız. El sıkışırız. Ben seni gözündeki parlaklığından tanırım. Senin yüzünde muzip bir gülümseme.

Arkanda bir sürü ağlayan kız bıraktın. Kaç erkek şanslıdır senin gibi? Kiminin ağlayanı bile olmaz bunu bil. Arkasından hıçkıranı, el sallayanı. Senin ne çoktu be!

Ülkem. Sana da söyleyeceklerim var. Senin için acıyor biliyorum. Kreşlerinde, yurtlarında çocuklar dövülüyor, kızlar kovuluyor. Ayakkabısı olmayan bebeler, camı olmayan evler var. Herkes sokak çocuklarına, ışıklarda bali çeken çocuklara alıştı. Nelere alışmadı ki benim Ülkem! Hala hayvanları zehirleyen cani insanlar var içinde. Hem de başkan. Hem de büyük insan onlar. Ruhları cüce o ayrı.

Hoşça kal üzüm. Hayat neye göre uzun ? neye göre kısa? Senin gözlerin ölümü gördü. Tanıdığım en cesur adamdın. Erkek gibi katlandın hayata. Gerçek bir erkektin. Hiç korkmadın. Gözlerinden öperim. Mekanın cennet olsun.

Seni seven. İki gözün.

 
Toplam blog
: 187
: 1260
Kayıt tarihi
: 02.10.06
 
 

İyiye ve güzele götürmeliyiz Dünyayı. Sürekli daha çok kazanmak, daha yukarıdan bakmaya çalışmak,..