Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '08

 
Kategori
Havacılık
 

Sıcak hava balonu

Sıcak hava balonu
 

1983 Yılında, Türk Hava Kurumu ülkemizde bir ilke daha imza atıyor. Geçmişi çok eski olsa da, teknolojideki gelişmeler nedeniyle 80'li yıllarda yaygınlaşan ve dünyada turizm alanında kullanılmaya başlanan sıcak hava balonu konusunu da, etkinlik alanı içine alıyor.

Paraşüt Okulu Öğretmenlerinden Selami Altıokoğlu, Bir İngiliz öğretmen aracılığı ile eğitime alınıyor ve Ülkemizin 1 numaralı Balon Pilotu Lisansı’nın sahibi oluyor.

Dünyada sıcak hava balonunun tarihinin çok eski olduğunu hepimiz biliyoruz.

Balon fikri; 1766 yılında Hidrojen Gazı’nın keşfedilmesi, bu gazı keşfeden Henry Cavendihs’in bu gazın havadan hafif olduğunu belirtmesi ve 1767 yılında da Joseph Black’in hafif bir aracın Hidrojen Gazı ile doldurulduğu zaman uçabileceğini söylemesi ile doğdu.

Ancak ilk balon, hidrojenle değil sıcak hava ile doldurularak uçuruldu.

Fransa’da Annonay köyünde, Joseph Michel ve Jasques Etienne Montgolfier Kardeşler, 5 Haziran 1783 günü çapı 10.5 metre olan ketenden bir torbayı sıcak hava ile doldurarak, bu düzeneğin 10 dakika gibi kısa bir sürede 450 metre yüksekliğe çıkmasını ve yaklaşık üç kilometrelik bir uzaklığa ulaşmasını sağlamışlardır. İlk sıcak hava balonu, Montgolfier Kardeşlerin bu buluşu ile gerçekleşmiş ve havacılık tarihinde yerini almıştır.

Montgolfier Kardeşler, 19 Eylül 1783 tarihinde Paris’te, sepetine horoz, ördek ve koyun koydukları balonu kalabalık bir izleyici önünde uçurmayı başarmışlar ve balon, yaklaşık 12.000 metrelik bir uzaklığa ulaşabilmiştir.

İlk insanlı uçuş, 20 Kasım 1793’te Fransız fizikçi Jean François Pilatre De Rozier ve iki arkadaşı tarafından gerçekleştirilmiştir. İlk Balon Pilotları olarak kabul edilir.

1987 yılında bir Fransız firması olan Camel Turizm, ülkemizde turizm amaçlı ilk balon uçuşunu gerçekleştirmiştir. Yasalarımız gereği, Türk Hava Sahası’nda uçan bir hava aracının Türk Pilot tarafından uçurulması, ya da gözlemci ( observer ) bir Türk Pilotu’nun bulunmasını zorunlu kıldığından, Türk Hava Kurumu’nda Sıcak Hava Balonu Pilot Lisansı alan Hasan ve Bilge Ezel Kardeşlerin gözlemcilik ( observer ) yaptığı bu uçuşlar Kapadokya Bölgemizin tanınmasında ve Balon Turizmi alanında önemli bir merkez olmasında bir başlangıçtır.

1997 yılında Türk Hava Kurumu Tarafından Organize edilen 1. Dünya Hava Oyunları ( İlk Dünya Hava Oyunları "Hava Olimpiyatları" Türkiye’de yapılmış ve Türk Hava Kurumu tarafından gerçekleştirilmiştir. Tarihte ilk olimpiyatların Yunanistan’da gerçekleştirildiği kabul edildiğinden, olimpiyat açılışlarında Yunan Bayrağı ilk sıradadır ve Yunanistan geçiş töreninde en önde yer alır. Hava Olimpiyatları yapılırken de, Türk Bayrağı ilk sıradadır ve Türkiye geçiş töreninde en önde yer almaktadır.) ve 1997 de Kapadokya’da düzenlenen balon Şampiyonası ile balonculuk büyük bir ivme kazanmış ve bir sektör olarak Kapadokya ekonomisinde en ön sırada yerini almıştır.

Bu gün, Kapadokya bölgesinde 7 ayrı şirkete ait 41 sıcak hava balonu bulunmaktadır. Yılın 11 ayı tüm şirketler, tam yolcu kapasitesi ile günde en az bir uçuş gerçekleştirmekte olup, bu tek uçuşta 525 kişi ile birlikte kalkış yapılmaktadır. Çoğu günler balonların iki uçuş yapmaları olağan olaylardandır. Üç uçuşun yapıldığı günlerde azımsanmayacak orandadır.

Kapadokya ekonomisine önemli bir katkı yapan balon turizminden geçimini sağlayan aile sayısının 500 civarında olduğu ve sektör gelirlerinden 10.000 kişilik bir gurubun geçimini sağladığı ilgililerce ifade edilmektedir. Bölge bu sektörden; günlük 150.000 Euro gelir elde etmektedir… ( Bu hesaba konaklama, yeme içme ve eğlence yerlerinin gelirleri dahil değildir. Yalnızca balon uçuşları için alınan ücretlerdir. )

Hiç sıcak hava balonuna bindiniz mi?

Gündoğumu ile başlayan bir serüven düşleyin…

Uykunuzun en keyifli anında heyecan içinde uyanıyorsunuz. Ya da uyandırılıyorsunuz. Hazırlanmanız, sizi sıcak hava balonlarının kalkış noktasına ( Take of ) götürecek araçlarda yerinizi almanız bir rüya belirsizliğinde gerçekleşiyor.

Kalkış noktasına ulaştığınızda, becerikli ellerin balonu uçuşa hazırlama çabaları belki bize çok karmaşık görünüyor. Ama onlar, inanılmaz bir hızla ve hiçbir işlemi atlamadan işlerini o kadar ustaca yapıyorlar ki. Metrelerce uzunlukta ve bir dev yılan gibi yerde yatan kubbenin ipleri çözülüyor. Balonun sepatine Propan gazı dolu tüpler yerleştiriliyor, burner yerine monte ediliyor. Vantilatörlerle balonların içine hava doldurulmaya çalışılıyor, burnörler ejderha ağzı gibi, alevlerini balonların içine kusuyor.

Balon pilotları, teknisyenler, yer ekibi balonları uçuşa hazırlarken; kalış yerinde sizin için hazırlanmış masalarda kahve, çay, bisküvi ve pastalardan atıştırdığınızın farkına bile varmıyorsunuz. Kaçınca kahveyi içtiğinizi sorsalar, inanın yanıt veremezsiniz.

Balonun hazırlanması ile ilgili fotoğraflar çekilip, etrafı ilgi ile gözlerken; balonda yerinizi almanız istendiğinde, heyecanınızda son noktayı zorluyor.

Sıcak hava balonunda yerinizi alıyorsunuz. Önce balonun sepetinde ne kadar da çok kişinin olduğu çekiyor dikkatinizi. Pilot tarafından aralıklarla ateşlenen burnerin sıcaklığını hissediyorsunuz. Sonra Burner ateşinin yol arkadaşlarınızın yüzlerine vuran yansıması ile irkiliyorsunuz. Kıpkırmızı ateş rengi yüzler... “Yaşanan coşkunun da etkisi olmalı” diye düşündürüyor insanı.

Sonra çevrenize bakıyorsunuz, onlarca balon ya uçuş için hazırlanıyor, ya da uçuşa başlamış bile. Burnerlerin her ateşlendiğinde, balonlar rengarenk Japon Fenerleri’ne benziyorlar.

Güneşin doğuşunu, o büyülü coğrafyanın alaca karanlıktan gün ışığına çıkışını izliyorsunuz. Yerden metrelerce yukarıda peri bacalarının uzun gölgelerle güne başlama serüvenine tanıklık ediyorsunuz... Az şey mi?

Yalnızca yukarıya ve aşağıya hareket kumandası olan balonunuz, pilotların maharetleri ile kimi zaman 3000 feet ( Yaklaşık 1000 metre ) yüksekliğe çıkıyor, kimi zaman da yerdeki ağaçlardan meyve koparabileceğiniz irtifalara inerek ve yer rüzgarı ya da irtifa rüzgarının yönlendirmesi ile inanılmaz bir Kapadokya turu yapmanızı sağlıyor.

Kapadokya'nın o büyülü coğrafyası, bin yıllarda oluşmuş dünya harikası peri bacaları; zaman oluyor elinizi dokunacak kadar yaklaştığınız, bir kaç dakika sonra da metrelerce yüksekten izleme keyfini yaşadığınız o masalsı peri bacaları... Ürgüp, Avanos, Çavuşin, Zelve, Uçhisar, Kaymaklı yerleşim merkezleri, incecik görünen köy yolları, şoseler, keçiyolları, kentleri birbirine bağlayan asvalt kaplı yollar. Doyumsuz izlenceler... İnanılmaz bir yavaşlıkla üzerlerinden geçerken yaptığınız küçük keşifler...

Biriktirdiğiniz anılar, belleğinize nakşettiğiniz görüntüler ve çektiğiniz yüzlerce fotoğrafla iniyorsunuz balondan. Adınıza düzenlenmiş sertifikayı balon pilotunuz imzalayarak size veriyor. (Fotoğraf makinanızda bir kaç karelik yer de bu görüntüler için ayırmanızı öneririm.)

Bir de, balondan indiğiniz noktada sizi çok hoş bir sürpriz bekliyor. Hiç beklemediğiniz ve çok şaşıracağınız bir sürpriz. "Nedir?" diye sormayın. Adı üstünde; SÜRPRİZ...


Böyle bir uçuş anlatılabilir mi?.. Sanmıyorum. Ekli galerideki fotoğraflara bakarak belki bir izlenim edinilebilir... Ama kesinlikle yaşamak gerekiyor...

Önümüz bayram tatili, böyle bir heyecanı kesinlikle yaşamalısınız.

Unutmayın1: THK Yangın Uçağı Kampanyası için, tüm operatörlerden; yangın yazıp, 3919’a gönderin. Bedeli 6YTL’dir. Ülkemize katkısı; ormanlarımızı gelecek kuşaklara taşımaktır.

Unutmayın2: Bir Cumhuriyet Kurumu olan THK’na üye olun. Rejime ve Cumhuriyete sahip çıkmanın bir yolu da, rejimin ve Cumhuriyetin Kurumları’na sahip çıkmaktır.

 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..