Şiddet nedir? Şiddetsizlik nedir?

Bugünün realitesi şudur: “tüm dünya tek bir bedendir.” Aslında her şey benim bir parçamdır ve her şey birbirine bağlıdır. Bunun böyle olduğunu anlamak, negatif duyguların azalmasına yardımcı olur. Birbirimize bağlı olduğumuz gerçeğini anlamamak ise hem ıstırabın nedenidir hem de nefretin. Bazen farkında bile olmadan zarar veririz çevremizdekilere, çünkü paraya ve güce doymayız. Bunların bizi mutlu edeceğini sanırız. Fakat bu yanlış bir sanıdır çünkü gerçek mutluluk ancak zihnin huzurundan kaynaklanır.

Peki, kendi varlığımız ve iyiliğimiz, diğerlerinin varlığına ve iyiliğine bağlı iken, şiddet nedir? Şiddetsizlik nedir? Dalai Lama’nın cevabı şöyle: “Bunu netleştirmek çok zordur. Bu, niyetle ilgilidir. Eğer dürüst, içten bir niyetimiz varsa, kalbimizde şefkat ve zihnimizde özen varsa, sert sözler sarf etsek bile, fiziksel güç kullansak bile, bu eylemler şiddet eylemleri değildir. Fakat negatif bir niyet varsa, kişi güzel sözler kullanarak, gülümseyerek, dostane bir tavırla diğerlerini sömürmeye çalışıyorsa, bu en kötü şiddet türüdür; niyetinden dolayı.”

Dalai Lama’ya göre, Budist görüşün özü iki kelime ile aktarılabilir: “şiddetsizlik ve birbirine bağlı olmak.” Ona göre şiddetsizlik pasif olmak değildir. Diğer insanlara aktif şekilde yardım etmeliyiz ve bunu acıma hissiyle değil, içten bir şefkat hissiyle yapmalıyız. En azından, diğerlerine zarar vermemeliyiz. Diğerlerine zarar vermemek, birbirine bağlı olma düşüncesinin mantıklı bir uzantısıdır. Her şey bizim bir parçamız olduğu için, diğerlerine zarar vermek kendimize de zarar verecektir. Dolayısıyla, bir diğerini dikkate almak, onunla ilgilenmek, dünyanın diğer kısımlarıyla ilgilenmek, aslında kendimiz ile ilgilenmektir. Kişilerin bireysel geleceği, insanlığın bir bütün oluşuna bağlıdır. Diğerlerinin iyiliğini düşündüğümüz ve bunu önemsediğimiz sürece, dolandırmaya, sömürmeye, zorbalığa alan kalmaz.

Dalai Lama’nın bir de bilgece bir yaklaşımı var: “Eylemi yapan ile eylem arasındaki farkı görmek çok önemlidir. Kötü bir eyleme karşı çıkmalıyız. Fakat bu demek değildir ki o kişiye, eylemi yapana karşıyız. Eylem bir kere durduğunda, başka bir eylem gelir ve o zaman, o kişi dost olabilir. Bu yüzden Çin bugün bir düşman; bir sonraki gün, dost olma olanağı her zaman var. Ve bu yüzden Çinlileri ülkeme ve halkıma yaptıklarından dolayı affetmeye dair bir sorunum yok.”

Dalai Lama’nın sözlerinin rehberliğinde, yaptığımız her eylemin farkına varmak, hangi niyetle, hangi amaçla eylemi gerçekleştirdiğimizi kendi adımıza sorgulamak ve idrak etmek, belki de doğal olarak birçok eylemi yapmaktan vazgeçmemize vesile olacaktır ve çevremizde gördüğümüz, duyduğumuz, yaşadığımız birçok duygusal, zihinsel ve fiziksel şiddet vakaları ortadan yok olacaktır.