- Kategori
- Şiir
Siesta
gittikçe kaybolan iki kıyıyla karşı karşıyayım
gittikçe seyreliyor insanlar gibi kara
gittikçe ellerimden kayıyor yıldızlar
yıldızsız ellerim paramparça
duvara bakıyorum
artık iyileşmez dediğim yarasını sıvamış kuşlar
iyiyim
uçsuz bucaksız iyi
beridenberi sevmem iç denizleri
yıldızsız gökleri
bulut yürümeli
çok yürümeli hem
ağız dolusu dökmeli içindeki yağmuru
bu kaçıncı ıslanışı olmalı ahmakların
ve hissedenlerin öyle
kabirler boşalmalı kendinden
kediler çoğalmalı
bak ki ne çok seven el
ah allah
ne çok cinayet işleniyor
küçücük pencerelere perde oluyor bazen
çocuklara yaka
kızlara çeyiz
elleri hiç kızarmıyor
iki zorluk bi boşluk
bütün annelere saygı duyuluyor
ama bi sen işitiyorsun
tıkanıyor cumartesiler kesişiyor acıyla
böögle tatili
hararetle uykum var
kuş gürlüyor
pencerede arap kızı
ben küçükken çok güzel yola çıkardım
evimizin önünde karayemiş
aykırı uzamış dallarında toplu mezar
ırak coğrafyada
kurşuna dizilmiş çocuklar
zümrüdüanka
iyiyim
derin iyiyim
derelerle besleniyor aç dalgalarım
bütün çaylarına talibim dünyanın
yeter ki demli olsun