Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sigara denen pişmanlık

Sigara denen pişmanlık
 

Yıllar önce büyüdüğümüzü sandığımız fakat hayattan bir haber olduğumuz yıllar. Yıl 1977. Büyüdük ya. İspatı mı. Çok basit sigara denen iğrenç nesneye sarılmak. Hava atacağız ya. Kime ve neden. Belli değil. Ama bu önemli değil. Biz büyüdük. Yıllar yılları kovaladı. Atın ölümü arpadan olsun. Biz hala çok büyüğüz. Biz sigara içiyoruz. İçmeyenler mi zavallı insanlar. Hayatın zevkini bile anlamıyorlar. Ot gelmiş, ot gidecekler. 

Ne büyük zevk. Yemekten sonra yak bir sigara. Oh be karnımız doydu. Sigarayı da içtik. Oh be kral gibi. Şükür mü. Ne gezer, oda o gün için ne acaba. Yıllar yılları kovaladı. Hayat denen zaman kavramı hızla geçti. Adeta bir göz açıp kapayıncaya kadar. Bir çocuk hemde kendi çocuğun ” baba ne olur bu sigarayı içme çok kötü kokuyor demesin mi” . Hayatın şamarı çok acı şekilde yüzünde patlar. Bırakacağım kızım sana söz diyen baba. Hayatın içinde bir çok pişmanlıklar içinde önemli bir pişmanlık. Zor bir dönem ve bir yıllık sigaradan ayrılış. 

Bir yılın sonunda bir toplantıda bir insan ve bu kişinin bana sigara içirmek için mücadelesi. Kırk beş dakika mücadelesi. Sonunda iradenin o gün yenilmesi. Acizliğin en büyüğü bir sigara içimi ve bedeli ağır. Tam on sene. Sonuç mu tam 28 , 5 yıl sigara ile yaşamak. 

Sonra mı. Sonrası farklı bir hayatın başlangıcına doğru yöneliş. Önce çokta bilinçli olmadan başlayan Rahman ve Rahim olan Allah(c.c) a secdem. Ondan sonrası kendiliğinden geldi. Pişmanlıkların büyüklüğü karşısında ezilmek. O evrede sigara bitmeli diyen ruhum devreye girer. O evrede irade kavramı artık özüne dönmüş ve nefis kavramı ortaya çıkmıştı. En büyük düşman nefis. Yıllar içinde nefisi çok çeşitli konularda dizginlemiş, zaman içinde olgunlaştırmıştım. Hayatında sigara içmemiş olan iki kez sigara konusunda bana destek olan Allah(c.c) ın bana lütfu olan eşim” benden bu sefer destek isteme” demiştir. Belki bana yaptığı en büyük iyiliği yapmıştır. Yöneleceğim güce beni itmiş ve Rahman ve Rahim olan Allah (c.c) a yönelişim artmış ve yardımı Kainatı Yaradan Tek güç olan ALLAH(c.c) a yakarışım yardıma çağırışım olmuştur. Sonra mı bir sakız parçası ile sigarayı yok etmem. Ardından mı . Üç ay sonra “canısı” dediğim hayat arkadaşıma soru sormam. Seni bu sefer üzdüm mü. Cevabı beni mutlu etmiştir. ” Beni bu sefer hiç üzmedin” demiştir. 

 

Üç yıldır sigara denen nesneden uzağım ve mutluyum. Lakin pişmanlığım la. Yıllar önce rahmetli babamın sözü hala kulaklarımda çınlar. “Sigara içmeyin evlatlarım”. Yıllar içinde sözüm ona sigara içince büyüdüğünü sanan genç bugün sigara ile büyümediğini anlamıştır. Sigaranın zevkimi. Bugün düşündüğümde asla zevki olmamıştır. Kendini zehirleyen bir insan . Allah(c.c) ın verdiği emanete saygı duymayan yaratık. Kendi bedenine saygısı olmayan bir kul çevresine saygısı olabilir mi. Sigara içer ve izmaritleri yerlere atar ve bazen o sönmemiş bir izmarit, birçok canlının yaşadığı Allah(c.c) yarattığı o ormanı yok eder. Diğer canlılarında soluduğu havayı da kirletir. İnsanlara saygısı budur. İnanç konusun da ise anlamak mümkün değildir. Mahşeri düşünmeyen yaratık insan acaba bu mücadeleyi veremiyorsa nasıl hesap verecek. Ayrıca kokan bir insan olarak iğrenç bir şekilde dolamak cabası. 

 

Sigara mı. İşte önce kendisine, sonra ailesine, sonra çevresindeki insanlara , daha sonra yaşayan tüm canlılara zarar verdiren bir nesne pişmanlık yaratmazda ne yaratır acaba. Yaklaşık bir avuç kadar büyüklüğündeki pakete sığan bir nesnenin esiri olmak ne kadar acıdır bilir misiniz dostlar. Şükrüm sonsuzdur. Güzellikler bana gösteren Allah(c.c) a . Lakin bir tek dua mı O’ na yapamam. Bilirim ki istersem RAHMAN verir.” O ” duaları kabul edendir. Lakin benim yüzüm yoktur. Nefesim eskisi kadar iyi değildir. 10 yıl önce düzelmişti. Allah(c.c) a yakarışım da nefesimde yardımcı ol diye dua edemem. Neden mi ”O” 10 yıl önce o fırsatı bana vermişti ve ben şeytana ve nefsime uyarak nimeti geri tepmiştim. Şükrüm bu günüme dir. İnsanlar şunu söylüyorlar. ” 28 yıl içmişsin bizimde zamanımız var”. Biliyorum ki o kulların pişmanlığı bu dünyada veya ahiret hayatında benimkinden daha büyük olacak. Ne mutlu bu tür pişmanlıkları yaşamayan sigarasız bir ortamda kokusuz olarak yaşayan insanlara… 

 
Toplam blog
: 81
: 1191
Kayıt tarihi
: 13.02.11
 
 

Ben kimim? Ben 55 yaşında hekimlik sanatını icra eden bir kişiyim. Adım Selçuk Şensöz. Bugün için..