Sigara yasağı hakkında 10 şey

Sosyal hayatımızın mihenk taşlarından 19 Temmuz. Sigara yasağı öncesi ve sonrası olarak iki dönemden bahsedilecek bundan böyle. İçmeyenlerin özgürlük, içenlerin çile dünyası hakkında merak ettikleriniz burada.

1- Yasağımız hayırlı olsun
TBMM Genel Kurulu’nda onaylanan Tütün ve Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun’da yapılan değişiklik gereği 19 Mayıs 2008’de kısmen uygulanmaya başlayan son dönemlerin en radikal yasağı 19 Temmuz’da tam anlamıyla başlıyor.

2- Nerelerde içilmeyecek?
19 Mayıs 2008’de kamuya ait kapalı alanlar, hastane, okul, dershane koridorları ve kantinleri, iş yerleri yasak kapsamına alındı. 19 Temmuz’la birlikte 3/4’ü kapalı olan tüm kafeterya, lokanta, bar, birahane, kahvehanelerde de sigara yasaklanıyor. Her türlü spor ve eğlence faaliyetlerinin yapıldığı açık alanlar da sigara içme yasağı içinde yer alıyor.

3- Cezası ne kadar?
Cezalar cebi yakacak cinsten. Bir tane keyif sigarası -kendi maliyeti hariç- 69 TL’ye patlıyor. Sigara içimine izin veren işletmeye 500-5000 TL arasında ceza uygulanırken, ‘Sigara içmek yasaktır’ yazısını asmayanlar ise 1000 TL ceza ödüyor.

4- Elektronik sigara da yasak
Sigarayı bırakma bahanesiyle elektronik sigaraya sarılanlar da yasaktan nasibini alıyor. Sigaranın yasak olduğu her yerde elektronik sigara da yasak. Böylece sigarayı bırakmak adına duman bağımlılığına devam edenlere kökten çözüm getiriliyor.

5- Sponsorluğa son
Tütün ve ürünlerinin satış yerlerinde ‘Yasal Uyarı: 18 yaşını doldurmayanlara sigara ve diğer tütün ürünleri satılamaz; satanlar hakkında yasal işlem yapılır yazılı tabelaların puntosu büyüyor. Ayrıca tütün ürünü üreten ve pazarlamasını yapan firmaların herhangi bir etkinliğe isimlerini, amblemlerini kullanarak sponsor olmaları da tarihe karışıyor.

6- Bize işler mi?
2008’de yürürlüğe giren kurallarla birlikte sokağa izmarit atmanın da yasaklanmasıyla birlikte bir-iki ay gündemde olan dumansız ve izmaritsiz hava sahalarından çabuk vazgeçilmesi, yeni yasağın etki süresinin ne kadar olacağını düşündürüyor. 14 aylık adaptasyon süresince yasağa alışamayan tiryakilere inat, Sağlık Bakanlığı bu uygulamaya yönelik geri adım atılmayacağının altını çiziyor.

7- Sıkı denetim
Yasak kapsamında her ilçede sağlık, emniyet, milli eğitim ve belediye temsilcilerinden oluşan toplam 300 kişilik denetim ekibi; tüm kamu kurumları, özel hukuk kişilerine ait işletmeler, toplu taşıma araçları ve tütün ürünleri satılan işletmelerde denetim yapacak. Her an bir baskına maruz kalınması olası.

8- İçilebilecek yerler
Kafe, restoran tarzı yerlerin yalnızca açık kısımlarında sigara serbest. Yaşlı bakım evleri, ruh ve sinir hastalıkları hastaneleri, cezaevleri, toplu yolcu taşıyan deniz yolu araçlarının güvertelerinde ve otellerde sigara içilebilir özel alanlar - toplam seyir alanın yüzde 50’sini geçmeyecek şekilde- ayrılıyor. 18 yaşını doldurmamış kişiler bu alanlardan yararlanamıyor. Daha önce bu yasaktan muaf olan köy kahveleri de, yasaktan nasibini alan yerler arasında.

9- Yan masada içen var, ne yapalım?
Bunun için öncelikle bulunduğunuz işletmenin sahibine şikâyetinizi bildirmeniz gerekiyor. Eğer işletme sahibi de buna göz yumuyorsa, www.saglık.gov.tr adresini tıklayıp gammazlayabiliyorsunuz. Elinizi korkak alıştırmayın.

10- Dünyada durum
Türkiye tütün tüketiminde yedinci sırayı alırken 19 Temmuz’daki yasakla birlikte yasağı uygulayan 13. ülke olma şerefine erişiyor. Amerika’da yasak oldukça katı uygulanıyor. Kaliforniya eyaleti ve Kanada bu yasağı en sıkı uygulayanlardan. Öyle ki, değil iş yerinin kapısında, 1, 5 metre yakınında bile sigara içilmiyor.

Sigara yasağına karşı olan insanlardanım kendim kullandığım için değil..Benim lise zamanıma denk gelen sigara reklamlarını hatırlıyorum artı promosyon amaçlı dağıtılan sigaralarıda.İnsanların alışmasına bu kadar sebep olupta bağımlılık yapan birşey şimdi yasak deyipte engellemeye çalışmak yanlış.Kısmen yasağa tamam ancak kişinin kendisine ait işyerinde bile içmesine bu şekilde müdahale ne kadar doğru tartışılır.Bence bu yasağın caydırıcı bir etkisi olacağına inanmıyorum.

Hayırlısı ne diyelim...