Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ağustos '06

 
Kategori
Edebiyat
 

Şiir beni, ben de şiiri seviyorum!

Şiir beni, ben de şiiri seviyorum!
 

Şiir bir yaşam biçimidir


Orta okul birinci sınıfta okuyordum. Bırakın hayata dair bir fikrim olup olmamasını, henüz kendimi bile tanımadığım yıllardı. Her günü bir öncekine göre daha heyecanlı geçiyordu. Çünkü her yeni gün, hayatı ve kendimi sil baştan yeniden keşfediyordum!

Bir gün Türkçe dersi öğretmenimiz sınıfta bir yarışmadan bahsetti. Bu yarışma orman haftasında sonuçlanacak ve konusu orman olan bir şiir yarışmasıydı. İlk üçe girenlere törenle ve üstelik de tüm okulların katılacağı bir törenle hediye verilecekti. O an tek düşünebildiğim şey, o hediyeyi almaktı.

Hayatımda hiç şiir yazmamıştım. Sadece sesimin gür ve tok; hitap tekniğimin ise okumaya yatkın olmasından dolayı öğrencilik yıllarımın en başından beridir hep iyi şiir okuyan bir öğrenci olmuştum. Ama o kadar. Hem bu başkaydı. Şiir yazmayı ve yazdığım şiir ile yarışmaya katılmayı düşünüyordum. Neredeyse ilk bir hafta sadece şiir yazıp yazamayacağımı düşünmekle geçirdim. Sonunda yazmaya, en azından denemeye karar verdim.

Ailem köyde yaşıyordu ve ben anneannenim akrabası olan teyzemin evinde kalıyordum. Teyzemin evi okula yaklaşık 15 dakika mesafedeydi. Her sabah evden çıkıyor ve yürüyerek okula gidiyordum. Kaldırımları bölen ağaçların altında yürürken de tek bir şeyi düşünüyordum. Şiir, şiir, şiir...

Hiç istinasız her sabah ve her akşam şiirimi düşündüm. Öğlen yemeklerinde, akşam evde ders çalışırken, yatağıma yatınca, sabah uyanınca, gündüzleri ders aralarında ve hatta derslerde bile. O kadar içime işlemişti ki bir dakika bile düşünmeden edemez olduğumu hatırlıyorum. Kelimeleri bin defa diziyor, sonra beğenmeyip yenilerini buluyordum. Akşam ormanda yatıyor, sabah ormanda kalkıyordum desem, belki duygularımın bir bölümünü anlatabilmiş olurum. Yaklaşık bir ay kadar sürdü bu çalışma. Sonunda bir de baktım ki tamı tamına, 10 kıtalık bir şiir yazmışım.

Güzel olmuştu şiirim. Ben sevmiştim. Okurken o şiiri kendim yazmış olmanın keyfi başka bir haz veriyordu bana. Defalarca okuduğumu hatırlıyorum. Her okuduğumda şiir sevgisinin içime işlediğini şimdi anlıyorum. Benim bu sevdam taaa o yıllara uzanıyor.

Uzun günlerin ardından, bir gün öğretmenim beni yanına çağırdı. Kalbimin gümbürtüsü eşliğinde yanına vardığımda nefesimi tutup beklemeye başladım. Öğretmenim:

-Afferim Yusuf, birinci olmuşsun!

deyince, yaşadığım mutluluk muhteşem bir duyguydu. Keşke her insan hayatında bir defa böyle bir duyguyu tadabilse. Hediye olarak bana bir tükenmez kalem verilmişti. Hele o günkü duygular daha bir başkaydı. Bir ara heyecan ve mutluluktan dizlerimin bağı çözülmüştü de ayakta bile duramamıştım...

Ne o kalemi muhafaza edebildim ne de şiirimi. Bir şekilde kayboldu gitti. Hafızam da ise kala kala bir dörtlük kalmış.

Köyüm, şehrim, bucağım,
Sana açıktır kucağım,
Seninle tüter ocağım,
Güzel orman, hoş orman!

 
Toplam blog
: 66
: 5959
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

Anadolu benim, ben de Anadolu'nun canıyım!   ..