Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '08

 
Kategori
Deneme
 

Şiir yorumlamak

Şiir yorumlamak
 

Şiir yazmak çok zordur. Her zaman gıpta etmişimdir yazanlara. Kelime haznesi ister, estetik yaklaşım ister, zeka ister, en önemlisi duygu ister. Duygu olmadan şiir yazılmaz. Şiir yazmaya heveslenen kişi, duygu denizinde yüzmeyi göze almalı. Şiir duygusuz yazılırsa yavan olur. Duygu denizinde yüzmeye cesaret etmek çok önemli. Ben bunu başaracak yetenekte değilim. Olsa olsa denizin kıyısına gidip ufka bakar, belki elimi suya sokma cesareti gösterebilirim. Ve yazabileceğim dize:

''Bir su damlası gibi kayıp gittin avuçlarımdan
Unutulmayacaksın güzel insan....''

türünden, şiir bile denemeyecek zayıflıkta olur. İşte bu nedenle, şiir yazmaya cesaret edenlere gıptayla bakıyorum.

Neden şiir yorumlamak.
Aslında hiç de böyle bir niyetim yoktu. Şiir okumayı da pek sevmem. Birkaç sevdiğim şairin şiirlerini okumuşluğum vardır; o kadar. Şiir yorumlamaya forumlara girdim gireli başladım.
Nedeni basit: insanlar birşeyler üretiyorlar, mesaj olarak geçiyorlar, birkaç teşekkür... O kadar.
O kadar?
Şiir yazamayan biri olarak, şiir yazmanın zorluğunu biliyorum. O şiirin üretilmesi için geçen zamanı, duyguların yoğunlaştırılması için harcanan gayreti, kelimelerin ne şekilde yanyana geleceğinin hesaplanması için gösterilen hassasiyeti çok iyi tahmin edebiliyorum. O zaman, güzel yazılmış duygu yüklü şiirleri keşfetmeli, yorumlayarak değerini artırmalıyım diye düşündüm.
Keşiflerim olmadı değil. Gerçekten güzel şiir yazan amatör şairleri keşfettim. Bazılarında hayal kırıklığı yaşadım. Başkalarının şiirlerini kendi üretimleri gibi sunan üyeler beni çok üzdü. Eser çalınmasına direnç gösterdim. Nihayetinde, o eserin yaratılması için bir emek sarfedilmişti ve ben yanlış kişiyi takdir etmiştim. Birkaç hatadan sonra, orijinalleri taklitlerden ayırabilme yeteneğine bile kavuştum. Şimdi, gerçekten beni etkileyen, güzel şiirler yorumlamaya devam ediyorum.
Şiir yorumlamak çok zor. Galeride bir resmi inceler gibi hassasiyet gerektiriyor. Önce resmin önünden geçersiniz. Sonra döner, bir daha geçersiniz. Sonra karşısına geçip incelemeye başlarsınız. Kafanızı bir sağa, bir sola yatırıp, perspektifi incelersiniz. Bir adım geriye gidip bir daha, bir daha... Taa ki duvarınızı süslemeye değer görene dek. Ya da, ilk gördüğünüzden çok başka bir şey keşfedene dek.
Şiir yorumu da aynen öyle.
Okurum. Kelimelerin yanyana diziliş estetiğine bakarım. Başarılı bulursam bir daha, okurum. İçimde bir hüzün veya coşku oluşturursa, bir daha ve yavaş yavaş okurum. Bu kez şiiri yazanın duygularını içimde hissetmeye çalışarak okurum. Eğer o duyguyu bana yansıtabiliyorsa, işte o zaman, ''değeri artırılmalı'' diye düşünürüm.

Şiir yazacaklara tavsiyem: içinizden geldiği gibi yazın. Şiiri kelimelere boğmayın. Bazen duygu kelimelerin dizilişini filan aşar; olduğu gibi yansır. Estetiğe, kafiyeye gerek bile bırakmaz.
Şiir yazmaya soyunanların önünde saygıyla eğiliyorum.

 
Toplam blog
: 19
: 909
Kayıt tarihi
: 27.06.08
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Eczacıyım. 2 Çocuk annesiyim...