Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ekim '13

 
Kategori
Edebiyat
 

Şiirde imge

Şiirde imge
 

Üçüncü şiir kitabım


Ben Sultan Mehmet, Avnî, tuğlarla yüce.
Bir resimde kaldım cüce, ben değilim....
Sarığım, kürküm, kokusuz karanfilim,
Ararım, aranırım yerde delice.

Oktay Rıfat, Fatih’in Resmi adlı şiirinde, Fatih gibi bir büyük gücün bile ölümlülüğe karşı koyamazlığını, zamana yenilmesinin kaçınılmazlığını, insanca duyarlığın çırpınışlarındaki sonsuz acıyı duyurarak yansıtıyor okura.”Sarığım, kürküm, kokusuz karanfilim / Ararım, aranırım yerde delice” dizeleri büyük acının çığlığı olarak görülüyor.
Şiirde geçen 'karanfil' mi 'gül' mü tartışmasına Elif Naci 'gül' diyor. Fatih, resimde karanfil değil de gül koklarmış savını Oktay Rıfat da kabullenir. Ancak şiirde imge (mazmun) olarak kullanılan karanfil, sanat gerçeğinin zamana direnme tutkusunu taşıyor. Şiirde doğru aramamak gerekir güzel, etkili olana bakılmalı.

İlhan Berk bu konuda:”Dilin delilik, şizofreni, çılgınlık boyutları hep ilgi alanım olmuştur.” diyor. (Cumhuriyet Kitap Eki, Temmuz 2007)

Özkan Mert, Ersan Çelik’le yaptığı söyleşide: “Şiir bilinmeme olayıdır. Sözcüklerin alt bilincleriyle sezdirilenler çok farklıdır. Örneğin, MASA sözcüğü Edip Cansever’in MASADA MASAYMIŞ HA şiirinde ‘masa’ araç ‘ üst bilinç’le, masa anlatılırken alt bilinçle sezdirilenler farklıdır. Sözcüklerin anlamsal uzantısı, algı katmanları şiirin nefes alması için gerekli dinamikleri oluşturur. Şair, anlattıklarının dışında anlatmadıklarını okurun bilincine akıtan insandır. Şiir hep eksiktir. Şiir zamanın dışında bir zamanda vardır.” diyor. (Cumhuriyet Kitap Eki, Temmuz 2007)

M.Güner Demiray, “Şiir hem şiir olmalı, hem de okunmalı, okunabilmeli.” derken söylenenleri özetliyor. (Türk Dili Dergisi, Toplum Şiirden Koptu mu? Temmmuz-Ağustos 2007)

'Tüm bu çabalar kalıcı olan güzeli ve etkili olanı yaratmak içindir.' (Bende Yaşayanlar, Rauf Mutluay)

Karanfil, imge olarak şiirde çokça kullanılmıştır:

Yarin dudağından getirilmiş
Bir katre alevdir karanfil

Ahmet Haşim
*

Kendin
Açar kendin kapardın geceyi. O küf
O karanfil kokusu havada sendin

Oktay Rıfat
*

Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil

M.C.Anday

*
Kırk karanfildi kırkı da beyaz

Arif Damar
*

Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu? Bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele...

Edip Cansever
*

Halk yazınında karanfil imgesi kullanılmıştır:

Karanfil oylum oylum
Geliyor selvi boylum

Türkü
*

Şiiir emekçisi, ozan, sanat adamı, “İstanbul Beyefendisi” Sait Maden, şiiri, “acemiliğin ustalığı” diye adlandırır. (Sait Maden, Yeryüzü Şiiri, Şiir Tapınağı)
Nuray Gökaksamaz, Şiir Tasarımı ve Süreçleri adlı yapıtında (şiirle ilgilenenlere önerilir) “Şair, şiire bildiklerini unutarak girmelidir.” diyor. Bu iki yargı şiir türü için geçerli olsa gerek. Bu türde emek verenler ustayım demekten kaçınırlar hep.

Tüm bu anlatılanları özetlersek: Şiirde zamanın imgesel dili hüzün öğesi olmuştur hep. Şiire de hüzün yakışıyor doğrusu.

Kelebek Ömrüm adlı şiir kitabımda yer alan,

yaşıyor gün
mavisinde boğaz
kelebek ömrüm
böyle kal
beyaz kanatlı delice


(kelebek ömrüm)

*

karanfil kokulu
gündönümü
kalır geride


(gündönümü)


dizeleri durdurulamayan zamanı / zamansızlığı; yaşanan hüznü duyumsatıyor mu!

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..