- Kategori
- Etkinlikler / Festivaller
Şiiri Bilimle Buluşturan Şair Prof. Dr. Ayhan Çıkın Muğla'da Anıldı.
Gecede çok duygu vardı. Duygulu anlar yaşandı. Bir yıl önce hayata veda eden Ayhan Çıkın hocamız. Kooperatifçilikte Türkiye sayılı bilim insanı idi..
Doğduğu Muğla Yatağan köyü Cazgırlar’da dünyaya gelir. Doğduğu bu toprakların artık ölümsüz insanı şimdi.
Çünkü o üretime inandı. Bilimsel sayısız makale, kitap yayınladı. Muğla için de çok özel proje tasarıları vardı.
Kooperatifçiliğin altını çizdi. Kooperatifçiliğin Türkiye’de yaygınlaşması gerektiğini tüm konferanslarında , bilimsel sunumlarında aktardı. Çok çalıştı. Vahşi küresel gidişin ancak böylesi bir üretim ve insan ilişkisiyle dönüşmesi gerektiğini işledi. Ülke ekonomisinin ise tarıma dayalı ve kooperatifleşmeye dayalı bilimsel raporlarını sundu, yazdı.
Şair yazar Hamdi Topçuoğlu anma etkinliğinde bir şeyi dile getirdi. Muğla çevresinde oluşturulacak birkaç aydınlanma evi kurarak.
Muğla ve çevresindeki değerlerimizi orada tanıtalım, anlatalım, geleceğe aktaralım. Kaybolup, unutulup gitmesinler. Muğla’nın kendi değerlerinin , birikimlerinin Muğla’ya çok şey katacağının önemini işledi..
Ben bu söylediklerini Muğla’nın giderek dışarıdan göç almaya devam eden olgusu için de dikkatini çekmek isterim.
Ayrıca programda bir konuyu daha dile getirdi. Şairler, yazarlar, sanatçılar parkı oluşturalım orada heykelleri olsun ve hayat kesitlerinden parçalar yazalım. Ölümsüzleştirelim, dedi.
Muğla ‘da yapılacak pek çok şey var elbette.
Menteşe Belediyesi kültürel yoğunluklu etkinliklerin değerini Muğla’da yükseltiyor. Kültür kenti Muğla yükseliyor.
Bir de kalkınma modelleri koyarak yükselmeye devam etmelidir. Bu tam da Ayhan hocamın üstünde durduğu kooperatif esasını, üretim- insan ilişkisini kurarak , çok çaba ve çağdaşlık göstererek adımlar atılmasıyla oluşacaktır.. Bir hayli yol. O yola çaba koymak lazımdır.
Kültürel deyince, tam da sırası gelmişken iki şeyden bu yazımda bahsetmeliyim. Birincisi, Menteşe Kültür Şenlikleri eski geleneğinden bu yana sürdürülen etkinlikler ile devam etmelidir.
İkincisi, Konak altı Nail Çakırhan toplantı salonlarında bir internet erişimi kurulmalıdır. Bu tür toplantıların olduğu yerde internet erişimi muhakkak sağlanmalıdır. İnternet aboneliğini gerçekleştirilmelidir.
Programa dönelim;
Şair Ayhan hocamız anıldı gecede. Anma etkinliğini Muğla’daki pek çok sivil toplum kuruluşları katkıda bulundu. Bunun yanı sıra bağlı olduğum Muğla Sanatseverler Derneğimiz de ana temasını oluşturdu.
Muğla Sanatseverler Derneği Başkanı Sadettin Özbek Muğla’da bir daha kolay yaşanmayacak kültürel, sanatsal olayları ve Muğla değerlerini hayata, sahneye katıyor, iz bırakıyor.
Ayhan Çıkın hocamızın kalbi 2000 li yıllarda bir gencin vakitsiz ölümü ile gerçekleşecek kalp nakli ile yenilendi.
O gencin adını (Cem Canbay) , kalbini daima şefkatle, sevgiyle korudu. O gencin adını Şiirleştirdi, şiirleriyle yaşam verdi.
Doktorlarına yazdığı şiirleri gerçeğin örgüsü, alt yapısı olan, tam da paha biçilmez tarzlardır.
Şiirlerindeki dizgiler öz yaşamından çıkar. Mesela Yatağan Cazgırlar köyünün çocukluğundan. O karia’lıdır.
Ya da Stratonikeia aşk kentinden çıkan bir tarih, bir bilge, bir şairdir. Dedim ya şiirlerinde bu uygarlıkta yetişen insan, çiçek, bitki her çeşit doğanın sunduğu cömertliğin havasını estirmektedir.
Düşünün o organik tarıma ve üretime inanır, bahçesinden kendi elleri ile kopardığı domatesleri, karpuz, prasa dostlarına da sunacaktır.
Sevgili eşi Cemile Çıkın oradaydı ve kızları, torunları geldi programa can verdiler. Yatağan’ın o güzel köyünün güzel köylüleri, dostları, sevenleri oradaydı.
Cemile Çıkın “ Nabide neredesin!!! Ayhan hocan seni çok severdi , senden hiç haber alamadım”, dedi.
O nedenle anma etkinliğinde kendi yazdığım duygular ile dile getirdim. Bu kalp seni unutur mu parçası sahnedeki sanatçı dostlarımızla yan flütle verildi mi anımsamıyorum. Heyecanlı aynı anda çok hüzünlüydüm. Yaşam bu kadar dediğim. Bir soluk almak .
Seslenişim hocama; Seni tanımak, seninle tanışmak sevmekmiş. Özlemin ve anıların ile uğurladım, ışıklar içinde yıldızları yağdırıyorum. En sevdiğim yıldızla uğurluyorum.
Şiirlerin mi? Onlar benim değil okuyucularımın, demiştin ya!!! .! Şiirlerinde, içimizde o sesin. şefkatin. Güzelliğin . Dünyaya açtığın o güneşte yürürken, seni bir daha görememek.
Koşup gelememek var ya!!!. Hüzün değil, bir başka yürek acısı, bu.. Kim bilir o Güzelbahçe yelki mezarlığında bir gün çıkıp geleceğim yanına.
Vakit akşama gün batımına yakın olsa, gelecektim sana. O kalabalıkta seninle vedalaşamam. Ben vedalaşmayı değil, sana gelip özlemi, şiiri konuşacağım. Nasıl bir dünyayı , kalple aşk, bağlı mıdır ömre? Sormak için geleceğim, sana.
O bağ koptuğu an mıdır? Her şey. Aniden geliveren...
O başka yürek daima benimleydi, daima seninleyim.
Yıldızım eşlik edecek bu gece. Güneşin içinden anıların yalnızlığı geçiyordu. Sevgili hocam Ayhan Çıkın’ı uğurluyorum, ıslanan ölüm, vakit “veda”, diyerek onu gecede en sevdiğim yıldızla uğurladım.
O akşam tüm şiirlerinden seçilen parçalar canlandırdı, okundu. Sahnede en çok güzel çocuklar vardı, seslendirdi.
Hepsi güzel yorumladı, etkiledi programı.
Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş hazırladığı gecenin anısına belge ve çiçek, ailesine plaketle o geceyi anılaştırdı.
Muammer Özler hocam Yatağan’ın Şerefler köyünden ve Adabelenli’dir. Aynı yerde birlikte çocuklukları yaşanmıştır. Anılarını canlı dile getirmesi oldukça etkileyici idi. Ayhan Çıkın hocamızın bir Adabelen gönüllüsü ve yolcusu olduğunun dikkatini çekti.
Daha pek çok sanat ailemizden dostlarımız Ayhan Çıkın’ı anmak, söyleşmek, konuşmak ve dinlemek için oradaydı. Kimisi sahnenin tam merkezinde, kimisi salonun kalbinin attığı yerden. Ve sanatçıların çok emeği geçti.
2012 yılında Milas Yüksek Okulu’nda o dönem doç. Mustafa beyin hazırladığı o güzel programın izlerini bulmuştum.
Şimdi de bizim Muğla’da hazırladığımız programla belgelerde, geleceğe kattık, yaşattık, andık.
Ayhan Çıkın hocamız.
O güneşe yürüdü, bir de hakkın rahmetine. Tekrar değerli eşi ve kızlarına, sevenlerine, o öğrencilerine, bilim dünyasına başsağlığı diliyorum.
Birinci ölüm yıldönümünde onu Muğla’da anmanın hüzün ve kıvancını taşırken,
Programın sunumundan, sahnesine, sanatçısına, şairine, yazarına, sahnede o güzel çocuklarına hepsine güzellikler içinde şiirli bir zaman diliyorum.