Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Aralık '11

 
Kategori
Futbol
 

Şikenin kanıtı maçın kendisidir!

Şikenin kanıtı maçın kendisidir!
 

Aydınlar Federasyonu gerekeni yapmalıdır !


3 Temmuz 2011 günü başlayan karmaşa devam ederken, bir yanda ligin ilk yarısının ardından değerlendirmeler haliyle yapılıyor. Fenerbahçe küme düşer mi falı, Mehmet Ali Aydınlar 58.maddenin değişmesine engel olacak mı tartışmaları, UEFA ne der korkusu, Galatasaray'ın bu soruşturmada aldığı tavır, Klüpler Birliği başkanlığına seçilen Demiören'in çabaları v.s...

Ortalık yine toz duman.

Şu kadar yıllık tarihinde Türk Futbolu böyle bir kaos yaşamadı. 

Bu kaos ortamında gümbürtüye giden bir şey var. Etik Kurulu'nun raporu. Bu rapora göre 29 maç incelemeye alındı ve bu maçlardan 5 tanesinde küme düşürme cezasına çarptırılması gereken Teşvik Primi ve Şike olduğu kanaatine " kesin " olarak varıldı...

Bu rapor basına sızdı ve bizzat bu raporu hazırlayan kişi de bu bilgilere sahip çıktı ve inkar etmedi.

***

Yani bu beş maçın da tamamının Fenerbahçe ile ilgili maçlar olduğu ortaya çıkınca daha tartışılacak ne var, gerçekten inanılması zor bir gümbürtü neden koparılıyor, anlamakta güçlük çekiyoruz.

Birileri çıkmış diyor ki (daha çok Fenerli -Passat arabalı yazar çizer takımı) Mahkeme sonucunu beklemeden karar vermeyin, Aziz Yıldırım'ın savunmasını dinleyin; yani adliyedeki davayı esas alan cümleler kuruyorlar.

Bu futbol hazretlerine söylemek lazım... Şikenin kararını adliye vermez, Federasyonun yetkili kurulları verir, şikenin kanıtı telefon görüşmeleri v.s, para çantaları değildir, şikenin kanıtı maçın kendisidir. Bu tip para çantaları, telefon kayıtları ancak maçın şike olduğu kanaatini veren Etik Kurulunun kanaatini destekleyen adli somut deliller olarak değerlendirilmelidir...

Eğer futbol bir sporsa ve sporun en yüce değeri olan adil yarışma ilkesine birileri zarar vermisşe bu zararı tespit edecek merci mahkeme ve adliye değil, bizzat bu vicdani sorumluluğu taşıyan ve bu oyunu seven sporseverlerin vicdanı temizliğini yansıtacak, eyleme geçirecek Federasyon kurullarıdır.

Bu kurul ülkemizde etik Kuruludur....Ve kararını vermiştir...

Gerisine ne laf düşer ki?

***

Bir hatırlatma yapmak lazımdır.

1992-93 sezonu skandallarla yaşanan bir sezondur. Dönemin eski hakemlerinden Ihsan Türe, sezon ile ilgili değerlendirmeler yapmış, TV'de Beşiktaş'ın nasıl çelmelendiğini, rakibi Galatasaray'ın nasıl desteklendiğini maç maç anlatmış, iş son maça kalınca da 8-0'lık Ankaragücü-Galatasaray maçı ortaya çıkmıştı...

Bu maç ile ilgili herkes herşeyi biliyor aslında. Beşiktaş JK, TFF'ye bu maçın şike olduğu iddiasi ile başvurmuş, TFF Kurulları tarihe geçecek bir cümle kurmuş ve kararını açıklamıştı :

"8-0 biten Ankaragücü-Galatasaray maçında şike yapıldığina dair çok derin emareler tespit etmekle birlikte somut kanıt olmadığı için, Beşiktaş'ın itirazının reddine karar verilmiştir"

Burda adli ( para transferi v.s) somut delil bulunamadı ama maç şikedir deniyor açıkça... İşte bu karar, dünyada ve Turkiye'de bir emsal teşkil etmiş, şike yapıldı kararı vermek için asli somut delilin şart olmadığını, somut delillerin maçın kendisi olduğunu ve şike kararının kurullarca kanaat ile verilmesi gerektiği konusunda görüş birliği oluşmuştur...

İşte o günden beri bu karar, maçın kendisini izleyerek, kanaat ile verilir...

Şike kararını adliye değil, vicdanlar verir. Maç görüntüleri verir...

Ve bu karar verilmiştir...

Gereken neyse, kim için olduğu önemli olmadan yapılmalıdır... Eğer gereken yapılmassa, bundan sonra bu ülkede kimse futbol izlemez... Ben dahil...

Gökhan Gür/ Ankara

https://twitter.com/#!/Gur1971

 
Toplam blog
: 48
: 386
Kayıt tarihi
: 11.09.11
 
 

Futbol on bir oyuncu ile oynanır, binlerce kişi tribünde, milyonlarca kişi evinde TV karşısında i..

 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara