- Kategori
- Gündelik Yaşam
Sıkılganlar cemiyeti...

"Kasa kasa dizilip turuncuya boyanmış portakallar kadar sıkıldım!" diyor bir arkadaşım. "Neden?" diyorum, "Bilmiyorum" diyor, "Sürekli sıkılıyorum.". Sonra kendime bakıyorum, durum hiç de farklı değil! Sürekli birşeyler yapıyorum ama hala sıkılıyorum! Sıkıldıkça daha az tat alıyor, daha az tat aldıkça daha çok sıkılıyorum! Nereye kadar peki? Biz daha ne kadar sıkılacağız?
Okumaktan sıkılıyorum, yazmaktan sıkılıyorum, gezmekten, gülmekten; sohbetlerden, internetten, kedilerimden, kitaplarımdan, amaçlarımdan, işimden, okulumdan, bir türlü başlayamadığım tezimden, kıyafetlerimden, sabahları börek aldığım simit evinden, sigaramdan, bilgisayarımdan, odamdan, evimden, şehrimden, memleketimden... Herşeyimden sıkılıyorum!
Modern çağ bize pek çok imkan sundu. Herşey daha kolay şimdi, aynı zamanda daha sıkıcı... Her işi kolayca halledip sıkılmaya bol bol vaktimiz var. Sebep bu mu acaba?
Etrafıma bakıyorum, her yerde binlerce sıkılmış insan var. Bunun binlerce sebebi olsa bile en azından bir çıkış yolu olması gerekmez mi? Hepimiz Mazhar Osmanlık olmadığımıza göre? Enerjimiz mi tükeniyor, yoksa biz mi tükeniyoruz?
Bu yazıdan da sıkıldım, sizi de sıktım! Hoşçakalın.