Sıla

Özlem özlem taştı gönlümde şehrim,

40 yıl oldu hasretinle yaşadım,

Dadaş kızı koptu geldi sılaya,

Gönlümde bir sevda güzel Erzurum.

.

Otobüs şehrime girdiği anda,

Çocukluk yıllarımı buldum bir anda,

Aziziye tabyasında Nene Hatun’da,

Şehitlerin destan yazmış Erzurum.

Top Dağının etekleri Kavak Mahallesi,

Babamın, anamın, ceddimin sesi,

Türküler yaktılar Sultan Sekisi,

Bar başında Dadaşların Erzurum.

Siniler kurulmuş, kete, çörekler,

Peynirler, helvalar, lavaş ekmekler,

Semaverler yanıyor, yanında kekler,

Şölenlerin dillerdedir Erzurum.

Çeşmeler, konaklar, tunç olmuş eller,

Elvan elvan nakışlı camiler, evler,

Bezenmiş yeşile bahçelerde selviler,

Cennetten bir köşe olmuş Erzurum.

İşte Çifte Minareler, Yakutiye medresesi,

Camilerden yükselir mübarek ezan sesi,

Kelleler koltukta vermiş nefesi

Şehitler yatağı vatan Erzurum.

Dedem ninem tohumlarını saçmış,

Filizler yeşermiş, delikanlılar, genç kızlar,

Hepsi etrafımda sevgiden halka oldu,

Akrabalık sende vefa sende Erzurum.

Yılların özlemini, hasretini giderdin,

Bana akrabalarımı sevgilerini verdin

Ölsem de gam yemem, muradıma erdim,

Taşına, toprağına kurban Erzurum.

NAHİDE ÇELEBİ

YAŞAM ve İZLER isimli kitabımdan alındı