Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

27 Mart '08

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Şimdi sıra iş görüşmelerinde!

Şimdi sıra iş görüşmelerinde!
 

Şimd Sıra İş Görüşmelerinde...!


Telefon ''sessiz'' konumuna alınmış… Titreşimli cihaz, ısrarla titreyerek çantanın içinde kıvranıyor. Görüşmemiz devam etmekte ve genç aday, ikimizin de duymakta olduğu bu sese aldırış etmeden pırıltılı gözlerle ve umutla yüzüme bakmaya devam ediyor.

İyi bir üniversitenin, şu dönemler oldukça ''trendy'' olan bir meslek alanından yeni mezun. Mezun olduktan hemen sonra yaptığı ilk 3 iş görüşmesinden biri bu. Kendi alanında ne iş verilirse üstesinden gelebileceğini heyecanla anlatıyor. Zaten okulda da çok takdir edilen bir öğrenci olduğunu, bunu iş yaşamına da taşımakta zorlanmayacağını belirtiyor. Kendinden oldukça emin ve inandırıcı. İstekli olduğunu da gizlemiyor. Ancak görüşmeye ara vererek, deri koltuğun üzerinde gıcırtılar yaparak titremekte olan çantayı göstererek gülümsüyorum, isterse telefonunu yanıtlamaktan çekinmemesini belirtiyorum.

- Yoo, gerek yok, çalsın. Zaten arayan arkadaşlarla çıkışta buluşacağız, diyor.

Adaylar iş görüşmelerinde; eskisi gibi, doğal olmaları ve rahat davranmaları konusunda zorluk çekmiyorlar. Zaten işverenin beklentisi de bu yönde. Ancak bu birbiriyle örtüşüyor gibi görünen iki durumun sınırını belirleyen çok ince bir çizgi var. Kişinin; kariyerini belirleyen uzun yolda nerede ve ne şekilde bir duruş sergileyeceğini tasarlayarak, bilinçli hareket etmesi çok önemli.

Bir başka örnek. Bu kez bir başka firma. Yaşam ve kaza sigortaları konusunda hizmet veren bir şirket için, personel işe alım görüşmeleri yapıyoruz. Randevu saatinde görüşme yerine gelen adaylara başvuru formları doldurtuyor, daha sonra uygun adayı tespit edebilmek üzere randevu saatlerine uygun olarak tek tek görüşüyoruz. Dolayısıyla, görüşme salonuna giren aday, önce form doldurmuş ve 7-8 dk kadar yan mekanda vakit geçirmiş oluyor. Görüşülen adaylardan bir çoğu salona girip, görüşme başladıktan 10-15 dk. sonra

- A aa… sektör bu muymuş? Yok, istemem, ben gideyim, diyor. Durum gerçekten hayret verici.

Oysa adayın, iş görüşmesinin yapılacağı masaya misafir olana dek, çalışmayı umduğu ve başvuru yaptığı bu firma hakkında en az 3 cümlelik bilgi birikimi edinebileceği ya da görüşmekten vaz geçebileceği günleri, saatleri var. Ki, sektörü araştırarak biraz donanımlı gelmiş olan adayın ufak tefek hataları tabii ki göz ardı edilir. Sektöre duyduğu ilgiye odaklanılır, bu konuda sohbet edilir. Bu durum adayın görüşme heyecanını, stresini azaltarak kendisine duyduğu güveni artıracaktır. İş görüşmelerinde sadece; işveren veya işveren adına görüşme yapan taraf değil, işe talip olan aday da firmayı tanıma ve işin kendisine uygun olup olmadığını sorgulamak durumundadır.

Ve maalesef, mail ortamında gönderilen cv’lerin üst yazıları konusu var ki… Paylaşmadan edemeyeceğim. “SLM” ile başlayan, ya da, sadece “bilginize” yazan ve herhangi bir iletişim cümlesi kurulmayan bir maile attach edilmiş cv hakkında önyargısız davranabilmek için çaba sarfedersiniz. İş başvurularında yazdığımız mailler, arkadaşlarımızla yaptığımız güncel ve sıradan maillerden farklıdır. Her şeyden önce “iş” le ilgilidir ve o firmayla yapılan ilk “iş”in başlangıcı, adayın da kartvizitidir. Evet, samimiyet ve kendinden eminli olmak aranan özelliklerdir. Ancak iş ahlâkına uygun prosedürler de bireyin kurum kimliğine yatkınlığını ifade eder.

“Proje Yöneticisi” görev pozisyonu için görüşmeye gelen üniversite mezunu ve yüksek lisans yapmış bir adayın, ofisimizin santral görevlisini göstererek

- Şu işe bile razıyım, sözü üzerine değinmek istediğim konu ise, ne istediğimizi bilmek ile ilgili. “Uygun işe, uygun insan” mantığı, çizginin İnsan Kaynakları tarafında olduğu kadar, işe talip olan adaylar tarafı için de geçerli. Hedefin net olması yol kısaltır. Ne istediğini bilmek ve bunu karşı tarafa net olarak ifade edebilmek bireye güç verir, yol haritasını anlaşılır kılar.

Ajandamın baş sayfasına not aldığım bir söz :
Gideceğiniz Yeri Bilmiyorsanız, Vardığınız Yerin Önemi Yoktur. (Peter Drucker)


Saygılarımla,

Canan ERYILMAZ

İnsan Kaynakları Yöneticisi

 
Toplam blog
: 19
: 1603
Kayıt tarihi
: 23.03.07
 
 

İzmir'de yaşıyorum. Lise ve üniversite eğitimimi endüstriyel elektronik alanında tamamladım. İş yaşa..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara