Simyacı

 Endülüs'lü İspanyol çoban Santiago'nun gördüğü düşlerle başlar hikayemiz. Sürekli Mısır  ve oradaki piramitler bölgesinde bulunan hazine  ile ilgili rüyalar görür. Oldukça etkilenen Santiago, babasına rahip olmayacağını ve seyahata çıkacağını söyler. Hayatını çobanlık yaparak kazanır ve ne bulursa okumaya devam eder. 

Endülüs'lü çobanın İspanya'da başlayıp Mısır piramitlerinde sona erecek olan mistik yolculuğu başlar. Uzun yolculuğunda kahinler, çingeneler, tüccarlar, çöl savaşçıları, Fatima ve nihayetinde Simyacı ile tanışır. Her tanıştığından feyz alır. Zaman gelir koyunları dahil olmak üzere her şeyini kaybeder. Ancak kesinlikle geri adım atmaz dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile daha çok kazanır. 

Çobanın masalsı yolculuğunu özlü sözler ile süsler Poulo Coelho;

"Bütün yüreğinle gerçekten istediğin zaman evrenin ruhunda bu istek oluşur"
"Ben geçmişte ne de gelecekte yaşıyorum, benim yalnızca şindim var ve beni sadece o ilg,lendiriryor. Her zaman şimdide yaşamayı başarabilirsen mutlu bir insan olursun."
"Aşk sevilen nesnenin yanında bulunmasını zorunlu kılar"

Ve çobanın mistik hikayesi bu tür güzellemeler ile son bulur.  

Simyacı, raflarda yer aldığı ilk günden bu güne kadar üzerinde çok konuşulan, çok okunan, çok eleştirilen bir eser oldu. Kitabın arkasında da vurgulandığı  gibi Mevlana'nın Mesnevisi başta olmak üzere bir çok esinti kitabı okuduğunuzda yüzünüze çarpıyor. 

Okuyup, değerlendirmek sizlere kalmış.

SİMYACI
PAULO COELHO

CAN YAYINLARI