- Kategori
- Eğitim
Sınav ve stres
Zor geçer sınav öncesi geceler, tüm öğrenciler ve adaylar için. Ertesi gün, heyecandan titreyen bedenleriyle giderler sınav yerlerine. Çünkü bir sınav süresinin sonunda, kendi gelecekleri vardır aynı zamanda.
Sınavlar biter, adaylar ve öğrenciler evlerine geri dönerler. Artık onlar için, kaç soru yapıldığının, kaç net çıkarıldığının düşünülmesinin pek bir faydası olmayacaktır. Ama yine de, sınav sürecinden oluşan stres, sonuçlar açıklanana dek kendini belli eder. Sınav sonuçları, tüm adaylar ve öğrenciler için, ya hüsran olur; ya da bayram.
Bir öğrencinin, bir adayın sınav sonucunu beklemesi, tıpkı bir sporseverin, tuttuğu takımın şampiyonluk maçının sonucunu beklemesi gibidir. Ama taraftar, maçın sonucundan sadece haz duyar. Çünkü sonucun, onun için çok da önemli bir getirisi olmamaktadır. Ama sınavın sonucu; gerek öğrenciler, gerekse adaylar için çok şeyler ifade eder. Yine de taraftar da, öğrenci de, aday da hep aynı heyecanı duyarlar.
Uzmanlar genel olarak heyecanın, insanlar için yararlı yönlerinin de bulunduğunu söylemektedirler. Ama özellikle sınav stresi, bu stresin etki alanı olan genç insanları, psikolojik açıdan olumsuz yönde etkileyebiliyor. Sınavların öncesinde ve sonrasında ruhsal yıkılmalar, hatta intiharlar bile meydana gelebiliyor.
Geçtiğimiz ayın ortalarında yapılan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS)'nın hemen ardından, ülkenin siyasî kanadından şöyle bir açıklama geldi: "Bu son ÖSS olacak". Ülkemizin eğitim sistemindeki sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, sınavların kaldırılmasının bu sorunları çözemeyeceği de aşikârdır. Çünkü ülkemizin resmî kurumlarında bile, istihdam ancak sınav sonuçlarına göre gerçekleştirilmektedir. Yâni sınav, hayatımızın bir gerçeğidir. Çünkü; "Hayatın Kendisi de Bir Sınavdır".