- Kategori
- Sinema
Sinema hayattır, hayatta sinema

Her kitap, her roman, her film, .... Ve hatta her hayat bir söz etrafında şekillenir. Bu durumu şöylede anlatmak mümkündür ‘her hayatın, her romanın, her filmin, ... özeti bir sözde saklıdır’. Kimi sözler vardır ki üzerine onlarca kitap yazılmıştır, onlarca film, onlarca hayat şekillenmiştir ama hala o sözlerin kuytu köşeleri karanlık kalmaktadır... ve şunu asla unutmamak lazım ki bir söz için kurulacak binlerce cümle vardır, bu cümleler kimi zaman bir hayatın akışı, kiminde romanın mürekkebi, kiminde ekrandaki görüntü, ...
Bu yazıda da belki hayat için o nebze güçlü olmasada sinema için son derece önemli bir konuyu ele alacağım... Belki bir roman yazıp, bir film çekemiyeceğim veya bir hayat oluşturamıyacağım bu sözün üstüne ama en azından kısaca irdeliyeceğim...
Yazının ana konusunu ve özetini oluşturacak söz şu; ‘Sinema Hayattır’. Evet sinema hayattır, hayatta var olamayan hiç bir şey sinemada da varolamaz... Bir aynadır hayatlarımızı bize yansıtan, bir anılar, bir hayaller, bir korkular, bir umutlar, ... tarlasıdır. Her yönetmenin, her senaristin, her oyuncunun, ... kendi emeklerini serptiği. Onların kendi tohumlarını ektiği bizlerinse izlerken kendimizden, yakın çevremizden, hayaller, umutlar, korkularından, ... bir şeyler bulduğu bir hayat tarlası.
En sevdiğimiz kitaplar yansımıştır kimi zaman mürekkep kokusunu ekrana yansıtırcasına, en sevdiğimiz kahramanların hayatlarıdır kimi zaman yönetmenlerin parmaklarında, aktörlerin bakışlarında, kimi zaman tarihin seyrini değiştiren olaylar, .... yaşanmışın yansımasıdır kimi zaman sinema. Bazen de hayallerimiz, gelecek korkularımız, hayal gücümüz, korkularımız, olmak istediklerimiz, .... kurgular hayatı.
Coğrafyadır sinema, antropolijidir, edebiyattır, kimyadır, matematiktir, tarihdir, sosyolojidir, psikolojidir, ..... insandır, insana dair herşeydir, bilimdir sinema... Multidisipliner bir yapılanmadır sinema. Her bilim yer bulur kendisine sinemada, çünkü tüm bilimler gibi insan merkezlidir sinemada... Her bilim insanın hizmetinde, sinema insanın kendinde yansır hayata.
Hatta hiçbir bilimin yapamadığını yapar kimi zaman, kültürleri tanıtır birbirine, hayatları paylaştırır geregince, tarihi aktarır kimseyi sıkmadan, .... Hatta hayatlar kurar istisna güzelliklerde; bir film izlersiniz ve hayatınız değişir ya, hayata bakışınız değişir ya...
Sinema bir büyü gibi yansıtır hayatımızı ekranlara. Bir filmde parça parça binlercemizin hayatı, kimimiz başroldeki karakter kimimiz yan rollerde, kimimizinse yakınları ekranlardakiler... Bazense hiç yaşamadıklarımız, hasretlerimiz, hayallerimiz ekranlarda, beyaz perdede...
Kahramanlar yarattık aksayan düzene karşı, kendi eksikliklerimize karşı; hayatlar kurduk korkularımıza dair, hayatlar kurduk hayallerimize dair; yaşayamadıklarımızı yaşattık pervasızca aktörleri kiminde, kiminde geçmişler yansıdı karşımıza bir filmde...
Arşiv yaptık hayatları film makaralarından, arşiv yaptık bilimi, sanatı, hayatı sinema filmlerinde... Ve artık ölümsüzlüge kavuştular tüm filmlerde...
Yaşamak artık bir orman gibi kardeşcesine, tüm film makaralarının arşivlendiği depolarda... Ve milyonlarca hayat gizli tek bir film karesinin içinde bile...