Şıngır şıngır mahalle pazarı gezmeleri :)

Bu gün bizim o tarafta pazar var :)

O saate pek birşey kalmıyor ama olsun, iş çıkışı yine de şöyle br dolanıyorum :)

Günler de uzadı, aydınlık oluyor hala :)

Çocukluğumdan beri severim pazar gezmelerini :)

Ana pazarları ama :)

Bizim orada küçüklüğümde esas pazar cumartesi kurulurdu şehirde, renk renk tezgahların ışıltısı da, kalabalığı da, şamatası da ona göreydi :)

Hafta içi kurulanı daha bir sönük olurdu.

Sonra bizim mahalleye de kurulmaya başladı ama, iki üç sokaklık ufak birşeydi.

Kandırmıyordu yani :)

Pazar deyince İstanbul'un pazarlarını anlıyorum esas :)

Kadıköy'de Salı Pazarı, Fatih'te Çarşamba Pazarı, Fındıkzade'de Cuma Pazarı, Beşiktaş'ta Cumartesi Pazarı'nı yani :)

Şöyle sokak sokak yayılanını :)

Kapalı alanlarda tıkış tıkış yaptılar mı tadı kaçıyor pazarların.

Bir sokakta tabak çanak, bir sokakta kılık kıyafet, başka sokakta yastık çarşaf, bir diğerinde sebze meyve olacak :)

Taksitçinin hangi sokakta olduğunu da unutmayacaksın :)

Komşunun aldığı ama kızına uymayan tişörtü de değiştirmeyi bileceksin :)

Kim son moda terlik getiriyor, haberin olacak :)

Kendini salmayan iç çamaşırını satanı da tanıyacaksın :)

Bikini nerden alınır, mayo nasıl denenir, aklın erecek :)

Elinden tuttuğun ufaklığa da sahip olacaksın haliyle :)

Mümkünse oğlan çocuğunu evde bırakıp kızınla çıkacaksın pazara :)

Kız kısmısı malum, öğrensin en büyük ''kadınca'' hayat okulunu:)

Şamatasıyla, tezgahlarıyla, pazarcılarıyla, teyzeleriyle, ablalarıyla seviyorum pazarları :)

Gezmesini de alışverişini de :)

Neden diyacahsan :)

Ne biliiim...

İşte ele :)