Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mayıs '07

 
Kategori
Okullar
 

Sınıf ve ders geçme

Sınıf ve ders geçme
 

Lise ve dengi okullarda, sınıf tekrarı gerektiren bir sistemin uygulandığı kaç ülke kaldı acaba? Bu okullarda, genel kültür verildiğinden, sonuç olarak Temel Eğitim okullarıdır. Ve Temel Eğitim veren okullarda, geçme kalma sistemi uygulanmamalıdır.

Herşeyden önce; öğrenciler hangi kritere göre ayırım yapılacaktır? Yani, hangi ölçüye göre öğrenci başarıldır? veya başarısızdır. Bazı öğrenciler sosyal konularda, bazıları matematiksel konularda, bazıları güzel sanatlarda, bazılarıda sporda başarılı olurlar. Halbuki sistem, hepsini aynı tencere içinde kaynatarak, üste çıkan ezbercileri, başarılı, altta kalanlarıda başarısız olarak adlandırmaktadır. Bütün okul müdürleri, (Bu konu daha sonra açıklanacaktır.) üniversiteye kaç öğrenci soktukları ile ilgili bir başarı grafiğine endkslenmişlerdir. Öğrencilerde, Lise ve dengi okullarda, bu başarı ölçü grafiğine göre şekillendirilmektedir.

Geçme, kalma sistemi bir çok açıdan sakıncalıdır. Bunlar aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır.

1. Öğretmenlerin çok önemli bir bölümü, öğrencilere devamlı, düşük not verme korkusu vererek, ders çalışmalarını, sağlamaya çalışmaktadırlar. Bunu, aynı zamanda sınıfa hakim olmak içinde kullanmaktadırlar. Fakat; özellikle bu yaştaki öğrencilerde, bu tür bir korkutma, hem ters tepkiye yol açmaktadır, hem de çoğunluk öğrencinin, hiç umurunda bile değildir. Geçme, kalma sisteminin kaldırılması, gereksiz ve ilgi çekmeyen konuların öğretilmesinide, öğretmen açısından zora sokacağından, bir çok eğitimci arkadaşımız bu sistemi savunacaklardır. Fakat; amaç öğrencinin dersi kavramasıysa; her öğretmen bilirki, önce öğrencinin ilgisini konuya-derse çekmekle, bu amaç sağlanabilir. Sınavlarda veya derslerdeki, yalnış cevaplara karşı, verilen notlara göre değil. Notla sabitlenen, sınıf tekrarı gerektiren durumun, öğrencilerin konuyu-dersi öğrenmeleriyle doğrudan bir ilgisi yoktur. İşte, Mesleki Eğitim Merkezleri; Yaygın eğitime bağlı olarak çalışan bu okullarda, geçme-kalma sistemi uygulanmamaktadır. Öğrencilerin haftada bir gün okula geldiğinide düşünerek, lütfen öğretim açısından kıyaslayınız.

2. Sınavlar aslında öğrencinin notla başarı, değerlendirilmesini değil, öğretmenin hangi konuyu ne kadar öğrenciye kavrattığı ile ilgilidir. Fakat; bizde yine tersten algılanan ve sistemin yarattığı bu durum, sadece öğrenci başarısının notla, ölçülmesinde kullanılmaktadır.

3. Bu sistem, ezberlemeye dayalı öğretiminde en büyük destekçisidir. Eleştiren, yorum yapan, alternatif düşünce geliştiren öğrencinin, geçme kalma sisteminde yeri en alttadır. Halbuki 2007 yılındayız. Bu yaşta öğrenciyi, notla değerlendirip, sınıfta bırakarak, ayıklamak, doğru değildir. Temel Eğitimin hedeflerinden biriside, gençlerimizi hayata hazırlamak değilmidir?

4. Her karne döneminde yaşanan olaylara bir bakınız. Hangi sistem bu çocuklarımızdan ve gençlerimizin psikolojik yapılarından daha önemlidir? Karneler, şimdi bilgisayara geçilmiştir. Daha önce, okulların bir çoğunda, öğrencinin karnesindeki notlar, öğrenci tarafından, değiştirilmesini önlemek için, sağlam bir şeffaf bantla kaplanırdı. Bu yöntem, aldığı notları, evdeki korku yüzünden değiştirmek isteyen bir öğrencinin, sahtekarlık yapmasını önlemek amacıyla, okul idareleri tarafından kullanılıyordu. Yani, öğrencilerimize, korku çift taraflı işleniyordu. Şimdi de, sanırım bilgisayarda sahte karne basma dönemi başladı. Lütfen teraziye koyup bir düşünelim. Yazık değilmi çocuklarımıza ve gençlerimize. Onları yalan söylemeye iten, başarısız görünmelerini (evet görünmelerini) sağlayan bu sistem, buna rağmen devam etmelimi? Ya, intihar eden, etmeyi düşünen çocuklarımız ne olacak. Değermi?

5. Temel Eğitimin bir çok kademesinde geçme kalma sistemi değişmiştir. Bazı kademelerde neredeyse sıfırlanmıştır. Lise ve dengi okullarda da, özellikle 9. sınıflarda da, sınıf tekrarının, kaldırılması birçok yönden yarar sağlayacaktır. Yukarıda işlenen konunun amacı, geçme kalma sisteminin uygulandığı kademeleri, ve en önemlisi aileleri uyarmaktır. Çünkü, onlarda teşvik etmektedir bu durumu. Aileler, çocuklarında hep dış başarıyı önemsemekte ve not sistemini, çocuğun başarısını değerlendirmekte kulanmaktadır. Kendi çocuğu, notlarına göre başarılıysa, çevresine, doğal olarak hava atacaktır. Başarısız öğrenciler ise, ailelerinin beklentilerine cevap verememiştir. Bu açıdanda, çocuklarımızın geleceği için, sınıf tekrarının ve başarı ölçüsünün değişmesi, son derece önemlidir. Sınıf tekrarı yapmak zorunda kalan öğrencilerin psikolojisini, konunun uzmanı bir arkadaş yazarsa, bizlerde bir çok şey öğrenebiliriz. Çünkü; aklıma, aslında başarılı olan öğrencilerin, bu sistem yüzünden okulu bırakmaları veya, başlarını öne eğmeleri geliyor. Birde, çocuğunun sınıf tekrarı yapacağını duyan, ve koşarak okula gelen annelerin gözyaşları. Sahiden, değermi buna.

6. Peki, sınıf tekrarını kaldırırsak, yerine başarı ölçüsü olarak ne koymalıyız? Söz, dönüp dolaşıyor yine bir bütünün düzeltilmesine kadar varıyor. Bu ölçüler, evrensel ölçülerdir. Yerelde kalmakta ısrar edilirse, daha bir çok çocuğumuz ve ülke olarak bizler, bedel ödemeye devam edeceğiz. Çünkü, eğitim ve öğretim bir bilim dalıdır. Hangi ülkede kaldı ÖSYM? Hangi ülkelerde var daha? böylesine dershane sistemi, Temel Eğitimde geçme-kalma sistemini uygulayan kaç ülke sayılabilirki? Gençlerimizi ilgi, istek alanına yönlendiremeyen bir sistem neden sürdürülüyor hala?

 
Toplam blog
: 144
: 899
Kayıt tarihi
: 06.02.07
 
 

Gazete ve kitaplara hep tersten göz atar, daha sonra okumaya başlarım. Bu özelliğim devrik cümlel..