Sisler İçindeyim

Dün akşamdan beri pencereden dışarı baktığımda sis’ten karşıdaki tepeleri göremiyorum. Sis çökmüş oturduğum şehrin tepelerine.

İnsanlar yarınsızlıkları, umutsuzluklarıyla zaten çok uzun zamandan beri sis içinde yaşamakta.

Şehre çöken sis bir süredir benim de yüreğimi ve ruhumu kaplamış durumda. Bulunduğum her ortamda sis var. Sis içinde yaşıyorum. Sıkıldım artık el etek öpenlerden, öğütme makinası gibi insanların harcanmasından ve daha pek çok şeyden. Sisli havaları kurtlar sever. Çevremi saran tüm sis’e ve yırtıcı hayvanlara inat ben sis içinde ayakta durabilmeyi seçiyorum

Böyle bir ortamda çok eskilerden bir şiir geliyor aklıma. Uzun yıllar önce yazılmış bir şiir…. Adeta aklımdan geçenleri, düşüncelerimi dile getirmekte;

<ı>İşte her yanda iki yüzlülüğün kiri,

<ı>nereye baksan çekememezlik, nereye bakarsan çıkarcılık,

<ı>nereye baksan yalan dolan.

<ı>Demek yükselmek bunlarla oluyor.

<ı>Koynunda barınan nice yaratık arasında

<ı>kaç tanenin alnı açık, yüzü ak?

<ı>
Kara damlı, kendi halinde fukara evler,

<ı>ayağa kalkmış birer yas gibi durursunuz.

<ı>Ne kadar da dokunaklı somurtuşunuz var,

<ı>leylekler, çaylaklara yuva olmuş tasalı ocaklar,

<ı>uzun yıllar, besbelli, tütmek nedir, unutmuşsunuz!

<ı>Ey kara ağızlar, açlıktan kazınan mideler,

<ı>her alçak lokmayı yutmaya hazırsınız!

<ı>
Ağlarsınız boşuna, gülersiniz zehir gibi.

<ı>Küfreden gözler yoksulluğu söyler, açlığı, kederi.

<ı>Namus, masalların boşluğunda bir anı.

<ı>Adamı yukarı çıkartan yol, el etek öpme yolu.

<ı>Yakınması senin yüzünden bütün

<ı>Öksüzlerin, dulların, arkasızların,

<ı>Senin yüzünden hüzün, ey silahlı korku!

<ı>Nasıl dokunulmaz olacak, özgür olacak

<ı>şöyle bir soluk almayla kişi,

<ı>söyle ey kanun denen efsane!

<ı>Ey tutulmayan sözler, sonsuz yalan!

<ı>Ey mahkemelerden her gün kovulan hak!

<ı>Ey kuşkunun pençesinde kıskıvrak, duygusuz,

<ı>ta yüreklere dek uzanan gizli kulak,

<ı>senin korkundan ağızlar sımsıkı kilitli.

<ı>
Ey kodamanlar ve kuyrukları onların,

<ı>pısırıklar, çekingenler, korkaklar sizi

<ı>nasıl da alışmışsınız iki büklüm yaşamaya,

<ı>adınızın, sanınızın da maşallahı var hani!

<ı>Ey yere eğilmiş kafalar, ak pak ama tiksindirici!

<ı>Ey genç kadın ve ardından koşan delikanlı!

<ı>Ey kahırlı ana, ey dargın koca!

<ı>Ya sizler be çocuklar,

<ı>Anasız, babasız başıboş yavrucaklar, ya sizler…

<ı>(Sis, Tevfik Fikret)
(Sadeleştiren, A.Kadir)

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}