Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

21 Mart '08

 
Kategori
Haber
 

Siyaset İlmi ve Tilki...

Siyaset İlmi ve Tilki...
 

<ı>“Siyaset”, bir başka adı ile <ı>“Politika<ı>”, Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayışın tanımlama kelimesidir.

Diğer bir anlatımla siyaset, toplumu yönetme ve yönlendirme sanatıdır.

Yani, toplumu ortak amaçlarda birleştirmek, huzurlu ortam sağlamak için çalışmaktır. Dolaysıyla siyasetçinin kafasında kırk tilki dolaşır, ama kuyruklarını birbirine dokundurmadan…

İşin içine <ı>“Tilki” faktörü girince de, elbette <ı>“İnsan” öne çıkar…

<ı>“Tilki” genellikle kümeslere dadanmadığı sürece, doğal hayat içinde diğer hayvanlar gibi beslenir ve türünün geleceğini sürdürür. Böyle olmasına rağmen neden <ı>“Kafasında kırk tilki dolaşır, ama kuyrukları birbirine değmez” derler, orasını bilemedim. Ancak bu deyimin açılımını <ı>“Yönetenler” açısından değerlendirdiğimde, birçok <ı>“Meseleyi” herkesi mutlu edecek, yararlı bir şekilde çözme becerisi, sanatı olarak anlıyorum.

Yani <ı>“Siyaset” ile deyimin ortak noktası burada… Tilkiler kümese dadanacaklar, ama siz tilkilerin kuyruğunu birbirine dokundurmadan, toplu saldırıya uğramadan defedeceksiniz…

Siz, Tilki’den daha atik, daha aktif olacaksınız… Bunu yaparken de Tilki’nin kürkü, sizin ilginizi çekmeyecek, kürküne aldanıp kafayı karıştırmayacaksınız, önce kümestekileri düşüneceksiniz.

XXX

Bir gün Ormanların kralı aslan dinlenirken tavşan ağlayarak yanından geçiyormuş. Tavşana neden ağladığını sormuş. O da

<ı>"Tilkiyle kavga ettik, beni dövdü” demiş.

Aslan <ı>"İyi de benim bu konuda ne yapmamı istersin" demiş…

Tavşan <ı>"Git sende onu döv ama bahanesiz olmaz bu iş. Benim sana şikâyet ettiğimi bilmesin. Ona ‘Senin neden şapkan yok’ diye sor sonrada döv” demiş.

Bu fikri benimseyen aslan yine bir gün dinlenirken o sırada tilkinin geçtiğini görmüş. Tilkiye <ı>"Gel bakiim buraya!" diye seslenmiş.

Tilki <ı>"Efendim!" diyerek gitmiş aslanın yanına. Tam o sırada aslan <ı>"Senin niye şapkan yok lan!” diyerek tilkinin gözüne pençesini yerleştirmiş.

Durumu anlayan tilki hemen tavşanı bulup iyice benzetmiş. Tekrar Aslanın yanına koşan tavşan bu kez yine ağlayarak tikinin kendisini dövdüğünü ve on daha kötü bir ceza vermesini istediğini söylemiş. Aslanda <ı>"Olur ama bu kez bahanem yok" demiş.

Tavşan <ı>"Ondan kolay ne var? Sigara iste, filtreli verirse niye filtresiz vermedin dersin, filtresiz verirse niye filtreli vermedin diye döversin" demiş.

Bu fikride benimsemiş aslan. Yine bir gün tilkiye rastlamış ve yanına çağırmış. <ı>"Tilki!... Bana bi sigara…” demiş. Uyanık Tilki hemen sormuş: <ı>"Filtreli mi filtresiz mi abi…”

Bir anda neye uğradığını şaşıran aslan bir an duraksamış ve…

<ı>"Senin niye şapkan yok?" diye gözünün üstüne pençesini indirmiş.

XXX

Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali ŞAHİN’e Bir gazetecinin, gözaltına almalar ile ilgili <ı>"Soruşturmayla ilgili gelişmelerden ne kadar haberdarsınız. Taraflar arasında kılıçların çekildiği yönünde yorumlar var. Bu yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Sayın Bakan; <ı>"Herkes görevini yapıyor. Biz de görevimizi yapıyoruz. Hukuk devletinde yasaların verdiği görevleri, görevle yükümlü olanlar yerine getirir" demiş.

Sayın Bakan ayrıca operasyonun AK Parti hakkında açılan kapatma davasıyla ilişkilendirilmesine dair değerlendirmelerin hatırlatılması üzerine, yasama, yürütme ve yargı organlarının yasalarla kendilerine verilen görevler çerçevesinde hareket ettiğini belirterek <ı>“Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanarak, yargının ne yasama ne de yürütmeden talimat almadan özgürce hareket ettiğini” söylemiş.

Oysa aynı Bakan, Antalya’da AKP’nin kapatılma davası ile ilgili sorular için <ı>“Türkiye’de kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanarak, yargının ne yasama ne de yürütmeden talimat almadan özgürce hareket ettiğini” söylemek yerine, başka şeyler söylemiştir…

Ne mi demişti?

Vallaha tam şu anda aklımda değil ama, soru sorana galiba <ı>“Senin şapkan niye yok” mu demişti ne!...

Ya da buna benzer bir şey!…

XXX

Dağıtmayalım fıkra filan derken de, başladığımız konuyu sonlandıralım…

Siyaset öyle bir uğraşı, ilim ve sanat ki, mazeret uydurmaya gelmez. Doğrusu neyse söyleyecek, açıkça ortaya koyacak, insanları ikna edecek ve ortak bir nokta bulacaksın.

Bir gün öyle, öteki gün böyle, diğer gün de <ı>“Senin şapkan niye yok” diye sormak olmaz…

<ı>20 MART 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara