Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Eylül '09

 
Kategori
Futbol
 

Siyaset tadında; adında Futbol!

Siyaset tadında; adında Futbol!
 

Resim: www.milliyet.com.tr


Futbol ve siyaset! Bu iki kavramı birbirine karıştırmanız imkansızdır. Aslına bakarsanız iki kavram da birer oyundur. Ancak, futbolu ayakla oynarsınız, siyaseti akılla. Futbolda karşı takımın atağına savunma yaparsınız, siyasette iki taraf da atak yapar. Futbolda savunmayı geri çekilerek uygularsınız, siyasette kendinizi savunmak için ileri çıkmak gerekir. Siyasette geri çekildiğinizde oyunu kaybedersiniz, futbolda geri çekilmek çoğu zaman galibiyet getirir.

Fakat gelin görün ki bu iki kavram ülkemizde -özellikle son zamanlarda- birbirinden ayrılmaz iki parça gibi. Bir maç ne denli önemliyse o maç siyasiler için o denli bulunmaz bir fırsat oluyor. Siyasetin çok karmaşık bir şekilde uygulandığı ülkemizde siyaset, futbolun içine -veya dışına- girdiği zaman, bir spor dalı olan güzel futbolumuzu da karıştırıyor. Psikolojik yönden etkilenen futbolcular bu acaip psikolojiyi üstlerinden atamadıkları zaman sahadaki futbol zevk vermiyor, sporcu da sporunun hakkını veremiyor.

Milli maçlar iki ülkenin arasındaki ilişkilerle ilişkilendirildiği zaman o maçlar milli olmaktan çıkıyor. Çünkü, amacı spor olan bir organizasyonu, siyasi meseleleri halleden bir araç olarak görmek, o maçı bir bakıma siyasallaştırmak oluyor. Tıpkı Türkiye-Ermenistan maçlarında olduğu gibi...

Son günlerde Türkiye Süper Ligi'ndeki olaylar da futbolumuza zarar veriyor. İçinde ne kadar siyaset vardır tartışılır ama Ankaraspor ile Ankaragücü arasındaki ilişki ve Melih Gökçek ile Ahmet Gökçek'in arasındaki bağ ve Ankaraspor'un bu sebeple ligden düşürülmesi... Süper Lig'in 17 takımla sürmesi ve oluşan maç eksikleri... Bu sebeplerle oluşan düzensizlik ve bazı takımlardaki konsantrasyonsuzluk... Bunların hepsi dolaylı yönden de olsa -veya doğrudan- siyasetin futbola etkilerinden kaynaklanıyor.

Diyarbakırspor'un maçlarında çıkan olaylar, öncesi ve sonrası yaşananlar da futbolun bir oyun olduğunun unutulduğunun ve sporun başka şeylere alet edildiğinin bir göstergesi.

Her ne ad altında olursa olsun, saha içinde ve dışında yaşanan olumsuzluklar, kötü örnekler, kavgalar-dövüşler her zaman Türk futboluna kötü yönde etki ediyor. Taraftarın olumsuz davranışları futbol denen oyunu çirkinleştiriyor, bazı yöneticilerin veya başkanların davranışları futbola olan sempatiyi antipatiye çeviriyor, bazı siyasetçilerin davranışları ise insanı futboldan soğutuyor.

Keşke Türkiye sahalarında sadece futbol oynansa ve hiçkimse futbolun bir spor dalı ve bir oyun olduğunu unutmasa. Sahada futbol, dışarıda siyaset olmasın. Çünkü, tribündeki ışıklar sahaya da yansıyor. Diyorum ki: N'oluyoruz! Kale ve top terimleri sizi yanıltmasın, savaş yapmıyoruz, futbol oynuyoruz.

 
Toplam blog
: 301
: 1086
Kayıt tarihi
: 02.05.07
 
 

"1988 Adana doğumluyum. Oldukça başarılı bir öğrencilik serüvenimin ardından eğitimimi noktaladım..