Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

30 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Siyaseti sıcak bastı

Siyasette çok sıcak günler yaşıyoruz. Türkiye’ nin geleceği açısından çok önemli kritik günlerin ne kadar farkındayız, o da ayrı bir konu. 

İşin ilginç yanı siyasi çözümler aramak yerine, yalnızca siyaset yapılıyor. Kişisel beklentiler, grupsal çıkarlar peşinde koşanlar ya da derin devletin son çırpınışlarına farkında olmadan payanda olanların, siyaset adına yaptıklarıyla siyaset şekillendirilmeye çalışılıyor. 

Eskişehir’ de yitirdiğimiz değerli bir dostun veda töreninde bir yandan benim de içinde yer aldığım siyasi mücadele yılları film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken, bir yandan da ilk toplantısını yapacak mecliste neler olacak, diye düşünüyorum. Sevgili Nevzat Deringöl, bir eğitimci olduğu kadar, bir düşün insanı, lider özellikleri olan, çevresinde sevilen ve her koşulda yeni ve kimi zamanda aykırı işler yapmaktan geri durmayan bir arkadaşımızdı. 

Ölümünde de yine çok onurlu ve çoğumuza aykırı gelecek bir iş yaparak yine hepimizi hem şaşırttı, hem utandırdı. Tüm bedenini üzerinde çalışma yapsınlar diye Tıp Fakültesi öğrencilerine bağışlamıştı. Bir yanda, ölümünü bile insanlığın yararına sunan yürekli bir yurdum insanı, öbür yanda siyasi hırs ve çıkarları için yıllardır ülkeyi uçurumun kenarında tutup, buradan rant sağlamaya çalışan siyasiler. 

Bir yandan “dokunulmazlık kaldırılsın “diye yeri göğü inletirken, diğer yandan Silivri sanıklarını dokunulmazlık zırhına büründürmek için parlamentoya taşımaya çalışan bir ana muhalefet partisi. “İki Ergenekon zanlısı meclise gelmezse, bizde girmeyiz, yemin de etmeyiz “diye tutturan CHP, bunları aday yaparken kendi kitlesine sorma ihtiyacı duymadığı gibi, şimdi de siyasi sonuçları ülkeyi bir kaosa sürükleyecek böylesine önemli bir karar alırken örgütlerine sorma ihtiyacı duymuyor. Sonra da keyfine göre aldığı bu kararları eleştirenleri disiplin kurulu marifetiyle partiden ihraç ediyor. 

Parlamentoya en çok sahip çıkması gereken bir parti, hangi akla hizmetse parlamentoyu boykot etmekle tehdit ediyor. Bir yandan “yargı bağımsızlığından söz edeceksin, diğer yandan da başbakandan, yargıya müdahale etmesini isteyeceksin.” 

Bir kez olsun; inisiyatifi ele alıp, gündemin peşine takılmak yerine, gündem yaratmayı başaramayacak mısınız? 

Bir kez olsun; halk ne istiyor, beklentileri nedir diye sormayı , sorgulamayı düşünmeyecek misiniz? Bir kez olsun, gerçek anlamda bir sosyal demokrat parti gibi davranıp, evrensel değerlere sahip çıkıp; halkı küçümsemeden, halka rağmen halkı yönetme düşüncesinden vazgeçmeyecek misiniz? 

Bir kez olsun çifte standartları, önyargıları bir yana koyup salt demokrasi için, barış için, insan hakları ve özgürlükler için, yeri geldiğinde fedakarlık yapmayı da göze alarak, halkçı, devrimci bir siyasi tutum almayacak mısınız? 

Ben bu satırları yazarken henüz meclis açılmamıştı ve son durum nasıldı bilemiyorum, umarım ben yanılrım. 

BDP için de söyleyecek birkaç sözüm var. Türkiye partisi olma yolunda önemli bir viraj almış ve kitleler tarafından kabul görmüş ve seçim sonuçlarıyla bunu taçlandırmışken niye şimdi meclisi boykot? İnanıyorum ki, hem CHP, hem BDP mecliste haklı mücadelelerini sürdürseler, AK Partiyi çözüm konusunda zorlasalar, mutlak sonuç alırlar. 

Türkiye, barışa bu kadar yaklaşmışken, bu yola dinamit koyanların çabası boşadır. Bu yolun sonu Türkiye’ yi daha çok demokrasi, daha çok özgürlük ve çağdaş, insanı esas alan yeni, sivil bir anayasaya götürecektir. 

Bu gelişmenin, değişimin önünde durmak isteyenler, esen bu özgürlük rüzgarının önünde yok olup giderler. 

ayhanongun@gmail.com 

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara