Siyasetin sevimli çocuğu; liboş!

Liboş.

Liboşşş!

Siyasetin ürettiği en sevimli tanım.

Gücü elinde bulunduranların “iyisin” gazı veren düşünce oğlanları.Güce tapanlar da denilebilir. Ancak iktidarsanız sizi bu tapınma yanıltmasın, erimeye başladığınız ilk anda ayak üstü üç kuruşa satarlar adamı.

Bu liboşlar sevimli adamlar, kadınlardır, kralın soytarısı olmak için yaratılmışlardır. İçlerindeki ezikliği, ezilmişliği, dışlanmışlığı güce yavşayarak yok etmeye çalışırlar ama ilk fırsatta tapındıklarını terk etmeleri ufukta yeni gücü keşfetmeleri tapınmaları ezikliklerinin olağan sonucudur.

Ağızları iyi laf üretir; ”Çok yaşa kralım, en büyüksün!” tezahüratları iktidarın kendisini lunapark aynasındaki gibi büyük görmesine neden olur.

Liboş aslında çokkk sevimlidir. Beslediğiniz sürece dizinizin dibinden ayrılmayan Van kedisidir. İki renkli gözü aslında bu günü ve olumsuz bir durumda hangi gardı alacağının işaretidir. Pek te yalan söylemez hani.

Sevimlidir liboş.

Siyaset literatürüne bu kadar etkili, sevimli bir tarif girmemiştir.

Liboş her zaman haklı çıkmak için düşünsel üretimini, yazısını, alfabesini nalına ve mıhına vurarak öne sürer.

Yetkindir liboş.

Bulduğu her köşede yazar.

Aslında kral liboşun satır aralarına sıkıştırdığı uyarıları görse burnu b.ka batmaz ve hem hal liboşu yeni krala, duruma gard alırken çektiği sıkıntıdan da kurtarır.

Liboş özgürlükçüdür.

Fakat burada söz konusu olan özgürlük sermayenin, gücü elinde bulunduranın sınırsız özgürlüğüdür.

Örnek verecek olursak, 395 gün boyunca sendikaya üye olduğu için işten atılmış şekilde grev yapan yörsan işçisini görmez! Liboş sıkışınca işçi haklarını savunur ama rahattayken aklına bile getirmez.

Liboş sevimlidir.

Hergenekon davası sürecini yorumlarken bile gardını alır. Küçük uyarılar sıkıştırır araya. Salt gelecekte ” ben demiştim” diyebilmek için.

Liboş Van kedisi gibidir.

Ekmek verdiğiniz sürece miyavlar pabucunuzun yanında.

Pabuç yalar!
Özelliklidir.
Sürü halinde dolaşırlar madyada.Yan yana olmasalar da aynıdır ;yalama olmuştur dilleri.

Liboş elma ile armutu bir çuvala doldurup havlamayı iyi kıvırır...

Kedi havlar mı dersiniz ama tanık olursunuz havladığına.

Bot da sever, rugan ayakkabı da, mevsime göre giyinir.

Ve liboş uyanıktır, bıçak sırtı zamanlardan geçilirken güzellik yarışması yapar, magazine takılır.Ve krala son bir not; liboş kedi gibi nankördür, istikbalini sağlamayınca tırmalar, satar…