- Kategori
- Siyaset
Siyasi ahlak sorgulaması
26.04.2007 tarihinde NTV'de yayınlanan Can Dündar'ın sunduğu Neden? adlı programı izleyen şanslı insanlardanım. Söz konusu programın sonlarına doğru Sayın Ali Bulaç'ın tesbiti çok yerindeydi bana göre. Ali Bulaç diyordu ki; "Bu seçmen heterojendir yani dinsel açıdan heterojendir, mezhep açısından heterojendir, sınıfsal açıdan, etnik açıdan da heterojendir. Çevre diyebileceğimiz şey bakın mesela 1950’de Menderes, 1965 Demirel, 1973 Ecevit, 1983 Özal, 1995 Erbakan ve 2002 Recep Tayyip Erdoğan. Bunlar çevrenin temsilcileri olarak çevreyi, o enerjiyi merkeze taşıma iddiasıyla ortaya çıkıyorlar. Çevre bunları destekliyor. Fakat bu çevrenin, bu heterojen olan çevrenin ve seçmenin sadakati de yoktur. İdeolojik sadakati yoktur, parti sadakati yoktur, lider sadakati yoktur."
Bu millet neden sadakat yoksunudur? Öncelikle bunu sorgulamak lazım. Tuttuğu takıma daha sadık iken, damarını kesseler takımının rengi akacak iken bu seçmen neden kendi ve çocuklarının geleceği, refahı, sosyo politik yapısı ve ekonomik koşulları ile ilgili kararları alırken, kendinden emin ve partizan bir tavır sergileyemiyor? Eksik nerede veya kimde?
Toplum olarak siyaset ve ahlak sorgulamasını yapmamız gerekiyor. İnsanoğlunun varoluşu ile alakalı olarak, onun yaşamında mutlaka bir "öteki"ve bir "ilişki" vardır. "Öteki" ve "ilişki" kavramlarının yaşama geçirilmesi sürecinde, ahlak ve siyaset tarisel ve toplumsal olarak hangi biçimde olursa olsun, kendiliğinden ortaya çıkar.
Ahlak ve siyaset, “öteki”ne ne yapacağımız, nasıl davranacağımızla ilgilidir. İnsan varsa, ahlak, siyaset ve devlet olacaktır. Tartışılacak olan onların varlıkları değil, nasıl olmaları gerektiğidir. İnsanız ve temelimizde sosyal yapılanmamızda bir "muhatap"ımız var.
Anavatan ve Doğru Yol Partisi cumhurbaşkanlığı seçiminin 1. tur oylamasına katılmama kararı aldı. Ancak her iki partiden de iki milletvekili Genel Kurul’daki oylamaya katıldı. DYP parti yönetimi, 2 milletvekili ile ilgili inceleme başlattı. Mehmet Ağar yaptığı basın toplantısında "Aldatan olmaktansa, aldatılan olmayı yeğlerim" gibi bir yorumda bulundu.
Muhataplarımız ile de etkileşim içindeyiz. İnsan bir birey, etkileştiği bireylerle oluşturduğu ise toplum. İşte bu yüzden "Hak ettiğiniz biçimde yönetilirsiniz" ve de "Sizin, ne kadar karşı çıkarsanız çıkın, yurttaşı olduğunuz devlet, sizin devletinizdir".