Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Sıyırmak...

Sıyırmak...
 




Yaptıgımız sohbetlerden birinde ona hep sormak isteyip de unuttuğum şeylerden birini sordum.

Ailesini...

Zira hep kendisinden, yaptıklarından ve gezip geldiği yerlerden, izlenimlerinden bahsediyordu.


"Sıyırdım" dedi. Gözlerimin içine bakarak.


Öylesine rahat söyledi ki bunu.

"Nasıl yani?" dedim şaşırarak.

Her şeyi sıyırdım, üzerimdeki tüm yükleri attım.. atttım.. attım.. dedi.

Olmak istediğim gibi,

Olmak istediğim yerdeyim.. hiç kimseye mecbur degilim... ooohh! çok rahatım!

- Ya Çocukların..

"Hepsini sıyırdım"dedi (el-kol hareketleriyle) attım hepsini bitti gitti herşey..

- Yok artık, ciddi misin? dedim.

Ciddileşti birden.

- Beni oldugum gibi yapmak istediklerimle kabul etmediler. Saygı duymadılar bana. Buna çocuklarım da dahil. Alay ettiler. Sonra etrafıma baktım. Para.. para.. para....

Ona para,
Buna para,
Şuna para..

Gerçekten de "Sıyırmış" gibi anlatmaya başladı.

Telefon al, çok fonksiyonlusu çıktı degiştir.. araba al, yeni modeli çıktı sat- değiştir.. televizyon al, yenisi çıktı degiştir.. koltuk al.. eskidi degiştir.. değiştir...

" Aah yetti!" dedim. Sıyırdım! (Güldü)

Tarlalar, bahçeler, evler...

Herşeyi oldugu yerde bıraktım.

Tonlarca parayı, o şaaşayı, lüx yaşantıyı.. bir otobüs bileti parası aldım sadece yanıma çıktım.

Öylece baktım gözlerine... evet, " sıyırmış" gibi görünüyordu.

- Çocuklarını hiç görmüyor musun, özlemiyor musun peki ? diye sordum.

- Canım isteyince bir günlüğüne gidip görüyorum.. ama onlarla işim olmaz artık benim" dedi. umursamaz bir edayla.

Belki mutluydu.. olmak istediği yerdeydi.
Olmak istediği konumda..
Olmak istediği gibi, yapmak istediği herşeyi yapıyordu.

İstediği, dilediği gibi yaşıyordu.
İstediği yere istediği zaman gidebiliyordu.
Yaptığı herşeyin hesabını sadece kendisine kesiyordu.

Acı çekse de, mutlu olsa da sadece kendisi vardı etrafında.


Dinledim.. dinledim...

Sadece "sen böyle mutluysan..." diyebildim... ne diyeyim?



Özgürlük mü?

Aile mi?

Ben hiç düşünmeden "aile" derim ama...


***



Makamlardan

Hüzzam severim,

Şöyle ağırdan girersin şarkıya...

Kırık bir ses,

Kırık bir aşk,

Belki de kırık bir hayat hikayesi anlatır hafiften...

Bir kadın / Bir adam,

Titrek dudaklarla hıçkırır...

Şarkı paramparça olur dudaklarında.

Dökülen aşklarını,

Kaybolan hayatını arar nağme aralarında..

Soluksuz tükenmiştir zamanlar...

Şimdi hüzzam zamanıdır,

Kadın/adam ağlarken...

Nağmeler inler şarkılarda...

 
Toplam blog
: 319
: 1390
Kayıt tarihi
: 29.10.06
 
 

"Ben; hiç yalnız kalmadım... Kalabalık bi ailede yere atılan yataklarda Yan yana, baş başa, el el..