Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Nisan '09

 
Kategori
Blog
 

Siz hala bizim dernekleştiremediklerimizdenmisiniz?

Siz hala bizim dernekleştiremediklerimizdenmisiniz?
 

www.photosearch.com


Bloglarımızın son günlerdeki güncel tartışmalarının temelinde masum öneriler olan bu blog olduğunu sanırım blog gündemini takip edenler yakından billiyor ( http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=174293 ).

Bu blogu Türkan Saylan'a yapılan hukuk dışı uygulama sonucunda yazdım. Amacım günümüz Türkiye'sinde kurulacak her derneğin temelinde olması gerekenleri uygun bir dille aktarmaktı. Bu dernek çalışmalarının içinde yer alan isimlerin de çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ilkelerine gönülden bağlı gerçek Atatürkçü insanlardan oluştuğuna inancım tamdı. Hatta gelecek yorumlarda "bunları hatırlatmana gerek yok, başka türlüsü zaten düşünebilemez bile" gibi şeyler beklerken "ister Atatürk'ü sever ister sevmez, herkesin siyasi görüşüne müdahale edemeyiz" anlamında yorumlar gelmeye başladı; bununla da kalmayıp gar Atatürkçüsü olduğumu iddia eden saçma yorumlar yağmaya başladı. Sağolsun aklı hala başında olanlar ellerinden geldiğince dengeli olmaya çalıştılar ama ok yaydan çıkmıştı bir kere. Birşeyler dingildemişti birilerinin bir yerlerde. Aslında bir arkadaş bana çok güzel bir uyarı da vermişti "blogda senin birlikte olmak istemediklerinden bir sürüsü var" diyerek.

Evet haklıydı. Unutmuştum ben ermenilerden özür dilerim kampanyasına destek veren sözde aydınların olduğunu. Bugün Obama güya soykırım demedi, ama keşke soykırım deseydi denecek şeyler söyledi. Ülkemizde yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşlarını alınacak bir şeyi yok, baştan söyliyeyim de sonra satır aralarında cımbızlanmış laflarla linç yorumlarına başlanmasınlar. Bugün oralarda Türk bayrağı yakılırken bu tip kampanyaya destek verenler umarım zevk almışlardır.

Ya da unutmuşum Kemalizm adından korkanlar olduğunu, Atatürkçülüğü eskimiş ve yıpranmış bir kavram olarak görenler olduğunu.

Blog yaşantımda yazdığım yazıların çoğu bu ülkenin üniter ve ulus yapısını savunan yazılardı. Hatta Mustafa Kemal'e mektup yazıp onun istediği gençlerden olamadığım için özür bile diledim ondan. Evet bu vatanı korumayı beceremedik. Vatan karış karış satılıyor, yobazlar her koldan içimize sızdılar, kahraman askerlerimizi uydurma senaryolarla içeri tıktılar, imamları Milli Eğitim Müdürleri yaptılar, Ulus ve Üniter devleti tartışmaya açtılar, gerçek aydınların çoğu içeride.

Ben diyorum ki bu bloglarda benim şu an için yapacağım başka bir şey kalmadı. Aslında üç yazı bloglardaki farklılıkları ortaya koymaya yetti. Bir tanesi blogculara yaptığım çağrı, diğeri blog kabadayıları ve dernek üstüne yazdığım yazı. Ben göreceğimi gördüm. Yani takke düştü kel göründü.. Takiyenin ne olduğunu daha iyi anladım.. Hala öğrenilecek şeyler varmış. Ama siz siz olun, her demokrasi diyene demokrat diye atlamayın. Bu ülkenin üniter, ulus ve laik yapısından ödün vermeyin. Çokkültürcülük tuzağına düşmeyin. Türkçe tek dildir bu ülkede. Bunu koruyun. Aksini söyleyenlere asla aman vermeyin. Sayfamı silmeyeceğim ama artık yazmayacağım. Yorulduğum ya da pes ettiğim için değil. Birisi şöyle demiş: "Aptallarla tartışma, dışardan bakanlar kimin aptal olduğunu anlamayabilir". Ben de tartışmaya burada nokta koydum.

Görüşebileceğim dostlarım var burada edindiğim. Bazıları pek sevmez ama aralarında sanatçılar da var bu dostlarımın arasında.

Sakın meydanı boş sanmayın, sözde aydınlar, liboşlar, Kemalizmden korkanlar. Hep ensenizdeyim. Beni severek okuyanlar ise ( tabii varsa) kusura bakmayın ama buralarda çok fazla pis koku gelmeye başladı. Burnumun direği kırıldı.
 
Toplam blog
: 116
: 1883
Kayıt tarihi
: 24.10.06
 
 

Emekli Deniz Öğretmen Subayım. Felsefe ve yabancı dil eğitimi üzerine çalışmaktayım. Yazmak ise b..