Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

güne_bakan(Nazenin yavrusu)

http://blog.milliyet.com.tr/gunebakanlar

01 Mart '09

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Siz hiç pırt sevdiniz mi?

Siz hiç pırt sevdiniz mi?
 

Ecrinim


Öbür Yarıma

Sevgililer günü herkes sevgilisine parası varsa pırlanta, yüzük, incik, boncuk alır yoksa şiir yazar, mektup yazar, elinden geleni yapmaya çalışır. Bazı muhalifler ise ruhunda red genleri yoğun olması nedeni ile bunu da red eder, karşı çıkar, bende o muhalifleri anlamam. Kardeşim ne red edip duruyorsun, en nihayetinde tüketim toplumunun çarklarındaki bir dişlisin, nolucak çürük çıkarsan tükürür atar, yap boynunun vazifesini kurtul en güzeli :)
Neyse günün ehemmiyetine binaen bozmayalım bayramlık kalemimizi...

İşte efendim bende toplumumuzun ancak o ortadirek kısmına dahil olduğumdan ömrümün en büyük aşkına bu satırları döşenerek sevgililer gününü kutlamak istedim.
Birbirimizle benzerliğimiz siyah ve beyaz kadar olsa bile, o benim hayatımdaki tek vazgeçilmezim. Tüm kaprislerine, çocukluklarına, şımarıklığına daima katlandığım ve katlanacağım tek insan.
O benim hayatımın en değerli hazinesini ve bir insanın hayatındaki en güvenli yuvayı, anne kucağını paylaştığım, aynı hamurdan yoğrulup aynı sevgi çorbasından beslenip büyüdüğüm öbür yarım. O benim hayatımdaki en değerli armağanım, canımdan öte canım kanım kardeşim.

Efendim ben ne kadar bir yetenek fakiri isem benim bebeğim bir yetenekler abidesi. On parmağında on marifet taşır derler ya o sözün hakkını verenlerdendir. Benim en güzel çizgim Cin Ali iken o, görenlerin fotoğraf zannettiği gerçeğinden ayırt edilemeyen resimler çizer. Renkler konusundaki bilgisini ve hayal gücünün zenginliğini stilist çizgisi ile birleştirip bir çok koleksiyona imzasına atmıştır. Kumaş deseni tasarımı yapar, ev dekorasyonu tasarımı yapar. Benim evimdeki bir koltuğun yeri 10 yıl değişmezken onun evindeki eşyalar adeta sürekli hareket halindedir. Oda yetmez gelir benim evimdeki eşyalarıda harekete geçirtir :)
5 liraya aldığı kumaşlarla inanılmaz hayalgücü ile şahane perdeler çeşit çeşit örtüler hayal eder uygular.
Onun sahip olduğu bir diğer ender yeteneği müzik kulağı ve filler gibi her şeyi kayıt altına alan hafızasıdır.
Ben bir filmi 5- 10 yıl sonra sanki yeni bir film izliyor gibi yeniden oturup izler ve filmin sonunda tereddüte düşerim acaba izledim mi izlemedim mi diye, oysa kardeşim filmdeki bir sahnede görünen perdenin desenlerini bile anımsıyordur. Varın siz düşünün ikimiz arasındaki farkları :)
Ben kendi arkadaşımın küpesi olup olmadığını bile ayrımında değilken o neşeyle güler; "Şennur abla annenin küpelerini takmışsın bakıyorum." diyerek daima beni dehşete düşürmekten zevk alır.
Yeteneklerinden yada farklarımızdan bir diğeri sevdiklerine hazırlayıp sunmaktan haz aldığı muhteşem sofralarıdır.
Ben hazır keki bile ya yakarım ya hamur ve pişmemiş bırakmayı başarabilirken o kimsenin bilmediği pastalar tartlar çörekler hazırlar, en düşük maliyette basit bir makarnayı bile enfes bir mantı tadında sunabilir, hiç tatmadığınız egzotik kokteyler hazırlayıp sunar, sevdiklerini daima şaşırtmaya bayılır.
İşin en tuhaf yanı ise bunca yeteneklerle donanmış bir insanın hala nasıl oluyorda ünlü, herkesçe tanınan sevilen biri olmamasını aklım almaz. Sanıyorum bunun nedeni birazda kendine müthiş güveni ile sıfır hırs bile barındırmayan ruhu.

Şu ana kadar yazdıklarımla yazının başlığı ne alaka diye düşünüyor olmalısınız.
Tam şimdi bende onu anlatacağım işte. Hayatımın ikinci büyük aşkını yani...
Bebeğim kendisi benim armağanım iken hayatımda aldığım en büyük hediyeyi sundu, dünyanın en güzel bebeği ile beni teyze yaptı. :)
Ayrıca sahip olduğu yeteneklere bir yenisini ekledi, muhteşem dikkatli bir anne oldu, kariyerini bile rafa kaldırıp mucize kristal bebeğimizi büyüttü.

Kuzuma gelince biliyorum herkesin kuzusu kendisine Anka'dır ama bizimki gerçekten gerçek bir Anka :)
Allah'ım bu nasıl bir aşk ki kokusunu koklayamadığım tek bir günde bile hasreti burnumda tütüyor.
O yanımda iken dünya yansa gözümde değil. Ben onun oyun arkadaşı, o benim başını göğsüme yasladığında dünyanın kederini hüznünü silebilen yegane sihirli silgim..
Müzik kulağını hafızasını annesinden almış çok şükür, tam bir müzik ve dans çılgını. Şimdiden Çağla Şikel'e rakip olacak kadar Emre Altuğ hayranı. Eurovison Hadise'mizin ''Düm Tek'' parçası ile totosuyla hızlı hizlı bir o yana bi bu yana dans ederken görseniz Hadise'yi bile solladığına hayret edersiniz. :)

İşte geçen gün biz böceğimle oynaşırken birden kıkır kıkır gülmeye başladı " Teyse ben pırt yaptım." dedi, Allah'ım o nasıl bir pırt ki sanki güneşin bütün renkleri odamıza doldu, kahkahalarımız birbirine karışmış, birbirimize sımsıkı sarılmış dans ederken ben o "pırt" ı bile bu kadar çok nasıl sevdiğime gülümsüyordum.

Sevgiyle...














 
Toplam blog
: 54
: 1026
Kayıt tarihi
: 05.10.06
 
 

Ata toprağı Karadeniz'den, terbiye ve eğitimi Trakya'dan, günebakan ve İstanbul sevdalısı eski bir m..