- Kategori
- Güncel
Siz hiç yandınız mı? (Sivas Madımak Vahşetine!...)
Yanan sadece ateş değil ki!
Her anımsadığımda yoğun bir is kokusu, boğucu bir duman, tenime umarsız dokunan alev ve kulaklarımı sağır eden “ işte cehennem ateşiiiiiiii…” Çığlığı.
Her seferinde yanan da ben, yaşayan da ben olurum anımsadığımda. Biri çıkıp bana “ Sen orada yoktun ama?” derse cevabım hem evet, hem de hayır olurdu. Evet, davet almıştım ama gidememiştim… Gitseydim yanar mıydım? Bilemiyorum. Emin olduğum tek şey her anımsadığımda tenimde, beynimde kısaca her yerimde oluşan yanık kabarcıklarıdır…
Eminim sizin de her anımsadığınızda, çaresiz ve bitap bırakan geçmişe dair yanık anılarınız vardır. Şu an siz de yaşıyorsunuzdur acınızın sızısını. Galiba benim daha çok diyorum, elimin tersi ile gözlerimden dökülen katreleri silerken. Evet, binlerce insan aynı tempo ile naralar atıyordu “ cehennem ateşinde yanacaksınız…” diye. Yarabbi o ne dayanılmaz bir uğultuydu.
Yanan insanların günahı; “Dostun bir gülü yaralar beni. Şu Kanlı Zalımın Ettiyi İşler. Garip Bülbül Gibi Beni Zareyler. Yağmur Gibi Yağar Taşlar Başıma. İlle de Dostun Bir Fiskesi Yaralar...” diyen Pir Sultan Abdal‘ ı anmaktı. Evet, naraları atanlarda aynı toprağın, aynı Yaradan’ın insanlarıydı. Ondan olsa gerek Pir Sultan Abdal ‘ın sitemi. Dostun gülü mü? Zalımın ettiği mi? O sesler, o alevler. Hala aramızda elini kolunu sallayarak gezen bu insanlar kimdi? Öyle ya suçlu! Olsalardı cezaevinde olurlardı. Belki ondandır her anımsadığımda tenimin daha çok yanması…
Yanarken tenler onlarla ben de yanmışım meğer. Kimlerdi onlar? Kim değildi ki; ben, sen, o… 34 konuk, 2 Otel çalışanı, 2 si de gösterici ekipten toplam 38 can… Hepsi koca dünya insan.
Dünyalar yandı o gün oracıkta…
Zaman kalbimizde can vermiş gibi…
Konuklar
Muhlis Akarsu- 45 yaşında, sanatçı
Muhibbe Akarsu- 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
Gülender Akça - 25 yaşında
Metin Altıok- 52 yaşında, şair, yazar, felsefeci
Mehmet Atay- 25 yaşında, gazeteci, fotoğraf sanatçısı
Seher Gül Ateş - 30 yaşında
Behçet Sefa Aysan- 44 yaşında, şair
Erdal Ayrancı - 35 yaşında
Asım Bezirci- 66 yaşında araştırmacı, yazar
Belkıs Çakır- 18 yaşında
Serpil Canik- 19 yaşında
Muammer Çiçek- 26 yaşında, aktör
Nesimi Çimen- 62 yaşında, şair, sanatçı, üç telli curanınson ustası
Carina Cuanna Thuijs- 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
Serkan Doğan - 19 yaşında
Hasret Gültekin- 23 yaşında şair, sanatçı
Murat Gündüz - 22 yaşında
Gülsüm Karababa -22 yaşında
Uğur Kaynar- 37 yaşında, şair
Emin Buğdaycı-18 yaşında şair.
Asaf Koçak- 35 yaşında, karikatürist
Koray Kaya - 12 yaşında
Menekşe Kaya - 15 yaşında
Handan Metin - 20 yaşında
Sait Metin - 23 yaşında
Huriye Özkan - 22 yaşında
Yeşim Özkan - 20 yaşında
Ahmet Özyurt - 21 yaşında
Nurcan Şahin - 18 yaşında
Özlem Şahin - 17 yaşında
Asuman Sivri - 16 yaşında
Yasemin Sivri - 19 yaşında
Edibe Suları- 40 yaşında, sanatçı
İnci Türk - 22 yaşında
Otel çalışanları
Ahmet Öztürk - 21 yaşında
Kenan Yılmaz - 21 yaşında
Göstericiler
Ahmet Alan
Hakan Türkgil
Her biri ayrı bir ses, her biri ayrı bir çığlıktı. Hepsi dünyaydı…
Bir kaçından birkaç esinti;
“…Haddimi bilip de dilim durmuyor/ Nasihatler yağdı saz gelir bana/Arif olamadım meclis almıyor /Kıymet bilemedim veren olmuyor…” sözü ve sazı ile Muhlis Akarsu…
“…Sen bugünden yarına/ Birazcık umut sakla…” diyen şairin adı Metin Altınok…
“En güzel renklerle süslenir mekân /Suda aksimizle, havuzun dibi /hayat efsanedir! Diyordu her an! “ mısraları ile Asım Bezirci…
“…Nesimi der ki ey füze yapanlar /Acımasız zalim cana kıyanlar /Bırak ey yaşasın bütün insanlar /Barış güvercini uçsun Dünya da /Dostluklar kurulsun insanlar gülsün /Son bulsun savaşlar kimse ölmesin…” ezgisi ile halk ozanı Nesimi Çimen…
“…Hor baktık mı karıncaya/Kırdık mı kanadını serçenin/Ya nasıl kıyarız insana…” Diyerek, esirgemeden parmakları ile sazın teline dokunan genç ozan, Hasret Gültekin…
Şairler, ozanlar, yazarlar, çizeler… Koca bir demet aydınlık yüzlü insan… Yandılar ve yakanlar serbest şimdi. Bunun adı da “bulamadık / Zaman Aşımı” oldu.
Vicdan sahibi olan her kese bir soru: Siz hiç yandınız mı?
Hasan DEDE