Sizce Öğretmen evli mi ?

11 yaşındaki kızım birkaç gün önce okuldan döndü. Klasik “ne var ne yok, nasıl geçti günün okulda? ” konuşmalarından sonra şöyle bir diyalog gelişti:

-  Bence Berk öğretmen bizi evliyim diye kandırıyor.

-  Aa, evli miymiş? (Öğretmen genç diye şaşırdım ben de sanırım)

- Öyle diyor ama biz sınıftakilerle inanmıyoruz.

- Kızım adam niye yalan söylesin? Evliyim diyorsa evlidir.

- Hiçte bile. Hani parmağında yüzük var mı? Evliler alyans takar.

- Belki yüzük takmayı sevmiyordur. Bazı insanlar sevmez.

- Tipi de hiç evliye benzemiyor!

- Nasıl yani? Nasıl oluyormuş evli erkeklerin tipi?

- Babam gibi işte.

- !!! (İyi bir şey mi demek istedi burada anlayamadım)

- Hem sınıfta erkeklerle hep maç muhabbeti yapıyor. Evli olsa bütün maçları nasıl izlesin? (Sevgili eşimin maç izleme konusunda evde ne kadar özgür olduğunu yorumunuza bırakıyorumJ )

- Sınıfa giriyor, bize selam verirken elinde cep telefonu , habire mesajlaşıyor, bize bakmıyor bile.

- Eşiyle mesajlaşıyor olamaz mı?

-  Evli değil işte, çok mesaj yazıyor. Hem evli olan eşinden bahseder, çocuğundan bahseder.

- Bahsetmek zorunda mı? Öğretmeninizin özel hayatı bu.

- Biz biliyoruuuuuuz evli değil!

Kızımı öğretmenin evli olabileceğine ikna etmek mümkün olmadı tahmin edersiniz. Ayrıca onlara neyse! Sınıfça diyor bizim kız ama erkek öğrencilerin bu muhabbetin içinde olduğuna pek inanasım yok nedense:)

Zamane çocukları bir başka. Biz beşinci sınıftayken böyle şeyleri aramızda tartışmayı bırakın, aklımızdan bile geçirmezdik. Öğretmenin her söylediği doğruydu, aksi bile düşünülemezdi. Şimdiyse ; şu öğretmen bunu giymiş, onun ojesi şöyleymiş, bu öğretmenin telefonu böyleymiş, diğerinin arabası eskiymiş vb muhabbetler alıp başını gidiyor.

Geçen hafta okula müfettiş geldi. Bizlerin çocukluğunda müfettiş geldiğinde en yaramazımız bile melek olurdu, öğretmenin gözünün içine bakardık tırsık tırsık. Bizim kızsa müfettişin saftirik! olduğuna karar vermiş.

- Müfettişten saftirik diye bahsedilir mi, aşk olsun!O hem senin büyüğün hem müfettiş. Ne oldu da  öyle diyorsun?

-  Bize yazı yazdırdı. Güzel yazmayanın defterine bakmayacağım dedi. Çokta umrumuzda zaten bizim onun defterimize bakması. Bakmasın daha iyi.

- Baktı mı peki?

- Benim defterime baktı, İ’nin noktasını koymayı unutmuşum. “Aferin kızım çok güzel yazmışsın” dedi.Ben dedim işte saftirik diye.

- Bir daha duymayayım, tekrarlayıp durma.

Kendimi kızımın yerine koyuyorum. Benim çocukluğumda eve ilk geldiğimde söyleyeceğim müfettişten aldığım aferin olurdu. Ama dedim ya ; zamane çocukları! Yüzüne karşı söylemesem de içimden hak verdim aslında. Müfettiş saftirik değil ama sistemde bir şeylerin değişmesi gerektiği ortada. Bu devrin 11 yaşındaki çocuklarını hala yazdıkları yazıyla teftiş edip “kontrol etmem ona göre” diye korkutmaya çalışmanın sonucu bu.

Yıllar önce kızım kreşe başladığında müdüre hanım demişti ki; “şimdikiler ilkokul mezunu olarak doğup üstüne tahsillerini yapıyorlar!” Hatta şimdikiler yüksekokul mezunu olarak doğuyor. 3-4 aylık çocukların gözlerine bakarsanız eğer ne demek istediğimi anlarsınız.  

Görüldüğü gibi teknolojiyi bizden iyi takip eden ve kullanan çocuklara sadece akıllı tahta sağlayarak olmuyor bu işler! Bu devirde anne-baba olmak kadar eğitimci olmak da eskisinden zor cicim.