Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '10

 
Kategori
Anılar
 

Sizi o kadar çok özlüyorum ki

Geçen yıl anneannem ve dedemi çok az aralıklarla kaybettim. O gün sanki bugün gibi ben de. Onları o kadar çok seviyorum ki içimde ki özlem hiç bitmeyecek. Çocukluğumdan beri her tatilimi ben onların yanında geçirirdim. Bütün bir yıl derslerimi çok iyi çalışıp, tatili orada geçirme özlemiyle yanar, tutuşurdum. Ben değildim ama sadece İki kız kardeşim, erkek kardeşlerim, kuzenlerim. Toplandığımız da en az on çocuk bir arada. Düşünsenize. Nasıl kalabalık, nasıl bir gürültü. Dedemlerin bahçeli büyük evleri vardı. Çiçekler, meyveler bildiğimiz taş evlerden. Harika kısaca. O kadar gürültümüze, eziyetimize rağmen bir defa olsun kalbimizi kırmamışlar, ne istersek de yapmışlardır. Dedem ve anneannem eskiden tabi daha sağlıklıydılar. Hepimizi parka götürürlerdi. Elimizde gazozlarımız , dondurmalarımız. Onlar da bizimle külahta dondurma yiyiyorlardı .Gözünüzün önüne getirin ne kadar da tatlılardı. Sonra köy evine giderdik. Bahçe de her yerimiz çamur olurdu. Çamurdan çanaklar yapar , evcilik oynardık. Çeşmenin başında balonların içerisine su doldurur , su savaşı yapardık. Her yerimiz berbat. Etrafı dağıtırdık, kirletirdik. Onlar da bahçede divan da oturur bizleri gülerek izlerlerdi . Sadece anneannem çiçeklerime zarar vermeyin , birbirinizi incitmeyin derdi. Bizi kırmazdı, bağırmazdı. Sırayla banyoya girerdik. Yemekden sonra ikinci fasıl, eve dönünce sokağa çıkardık . Elimizde top, oyunlar. Bisiklete binerdik. Halimiz kalmayıncaya dek koştururduk. Anneannem taburesini alır, kapının önüne oturur, bizi izlerdi. Aslında izlemek de değil bize göz kulak olurdu. Ne de olsa hepimiz onlara emanetiz. Bizi severken hepimize birer çiçek adı vermişti. Ben Gül’düm. Kuzenim Karanfil, diğer kuzenim Nergis. Her birimizin bir adı vardı. Bahçe de de çiçeğimiz . Ben bunları neden anlatıyorum. Çünkü o günlerimi çok özlüyorum . Aslında bu özlemim bir yıldır onların olmayışı, onları özlememden. Yoksa çok dolu bir çocukluk, çocuk gibi bir hayat yaşadım. Büyüklerimizin değerini bilmeliyiz. Onları kaybedince acısı o kadar ağır oluyor, o kadar oturuyor ki içimize. Ama sadece ben değilim diğer torunları, evlatları da halen atamadılar özlemlerini , hasretlerini. Onları çok ama çok seviyoruz. Her daim kalbimiz de ve anılarımız da yaşayacaklar. Onlara, anne ve babama çok teşekkür ediyorum. Bizi bu kadar güler yüzlü, mutlu ve vicdanlı birer evlat olarak hayata bağladıkları için. Sevgili anneanne ve dedeciğim mekanınız cennet olsun….
 
Toplam blog
: 44
: 1598
Kayıt tarihi
: 31.03.10
 
 

İthalat operasyon da çalışmaktayım. İktisat Fakültesinde okudum. Romanımı yazmaya devam ediyorum...