Sizi özlüyorum...

Sen küçüğüm daha dün ayağımda sallanırken ninni sesi kesilinde "Iııggggg" diye beni uyarandın.. Sen küçüğüm, kahvaltıda önce iki elimde iki elma, "Olmazzzz kahvaltı öncesi aç karınla her gün bir elma yenecek" diye peşinde dolandığımdın.

Sen küçüğüm, gece yatmadan önce "sütler hazırrrr" diye süt çanı çaldığımda kaçışandın.

Sen küçüğüm, gece yattıktan sonra diş fırçaları kontrol edilip, kuru fırçanın sahibiysen mızıldaya mızıldaya yataktan kalkıp dişlerini fırçalayandın.

Gece defalarca uyanıp üzerini örttüğüm, daha ben arkamı dönmeden üzerini açandın.

Şimdi her gece süt içiyormusun hala yatmadan önce, unutup yatmıyorsun değil mi diş fırçalamayı? Sabah kalktığında elma yiyor musun, birkaç tane de ceviz, fındık veya badem. Evden çıkarken havaya bakıyomusun söyle bir kafanı uzatıp, üzerine ne alman gerektiği hakkında.

Cıvıl cıvıldı heryer sizlerle, minik kuşlarım benim.

Söylenirdim;

"Dolaplarınız yine darmadağınnnn",

"Kızım şu yerlere çıplak ayak basmayın, ayak izi oluyorr",

"Heryerde saçlar var yine"

Zamanı geriye çekip tekrar yaşamak istiyorum o günleri, ama ne dolap dağınıklığı, ne yerlerdeki ayak izleri, ne de parkenin üzerinde dolanan saçlara aldırmadan.

Ne zaman büyüdünüz, ne zaman uçup gittiniz, ne çabuk geçmiş zaman...

Ben sizi çok özlüyorum...