Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Kasım '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Sokakta hayat var

Sokakta hayat var
 

alıntıdır


Grup Gündoğarken'in bir şarkısı vardı hani, Ankara'dan Abim Geldi diye; işte benim de Bursa'dan ablam geldi ve hafta sonum şenlendi.
 
Ablam KADER üyesi, cumartesi günü Danışma Kurulu toplantısı varmış, ona katıldıktan sonra bana geldi.
 
Sabah önce kız kardeşimlerle dışarıda mükellef bir kahvaltı yaptık. Uzun sohbet eşliğinde geçen iki saatlik kahvaltının sonunda onlardan ayrılıp yürüyerek iskeleye indik.
 
İskeleye inişimiz epey uzun sürdü. Bu arada eski tarz dekore edilmiş pahalı out let ürünler satan bir mağazaya girip fotoğraflar çektik. Sanırsınız müze geziyoruz. Sonra yolumuzun üzerinde çok hoş bir parka rastladık, ablam meğer çocukluğunda buralarda okul kırıp çok gezmiş. Biraz oturup dinlendik burada. Tekrar yürümeye başladığımızda iskeleye az kalmışken şeytan dürttü, ikimizin de ortak sokağı olan Gümüş Arayıcı sokağa gidip yeni halini görmeye karar verdik. İnanır mısınız tanıyamadık, o kadar değişmiş ki. Ben o sokakta ablamların evinde doğmuşum, ablam o sokağa yedi yaşındayken taşınmış. İlkokula başlayana kadar oradaydım, hayatımda hiç unutamadığım sokaktır, daha önce yazmıştım. Oldukça heyecanlıydı bu gezi tabi, ablam fotoğraflar çekti bol bol. Türkiye böyle işte, doğduğun evi yıllar sonra görmeye kalk bakalım bulabilecek misin yerinde. Tüm ahşap evler yıkılıp yerine koca beton binalar yapılmış, çıkmaz sokaklar açılmış, çıkar sokak haline getirilmiş. Biraz da hayal kırıklığı ile ayrıldık oradan.  
 
İskelede aniden karar verip motora bindik Beşiktaş'a geçtik, oradan doğru Ihlamur Kasrı'na. Bu mevsimde çok güzel oluyor orası. Bahçede, eskiden kasır müştemilatı olan şimdinin kafesinde oturup kahvemizi içtik. Ardından o güzelim bahçeyi karış karış gezip fotoğrafladık. Çok çeşitli ağaçlar var burada, Uzakdoğu ağaçları dahil, her birinin dibinde isimleri ve geldikleri ülkeler yazıyor. Yapraklar henüz tam dökülmemiş, dökülünce muhteşem güzellikte oluyor manzara. Üç havuzdan birinde ördekler yüzüyordu, bahçenin giriş kısmında tavus kuşları dolaşıyordu ve yalnız başlarına oldukları halde kaçmak için hiç bir teşebbüste bulunmuyorlardı.
 
Dönüşte biz gene yürüyerek Beşiktaş Çarşısı'na indik, bir sürü dükkana girip çıkıp ufak alışverişler yaptık.
 
Kahvaltıdan beri hiç bir şey yememiştik, şurada bir yerde yiyelim dedik. Beşiktaş Belediyesi çarşı içinde özel sokaklar yapmış, sloganı SOKAKTA HAYAT VAR. Buradaki tüm lokantaların kapısında aynı slogan yazıyor. Daha yeni adım atmıştık ki bir delikanlı yolumuzu kesti, "Balık mı yiyeceksiniz hanımlar? Tam yerine geldiniz, buyrun size iki kişilik harika bir yer, bizi Allah karşılaştırdı" dedi. Ama nasıl dedi de biz onun emrine uyup gösterdiği masaya yerleştik siz anlayın artık. Adı Metin'miş, temiz yüzlü, ağzı iyi lâf yapan bir genç. O kadar iyi bir yere oturttu ki bizi sanki kaptan köşkündeydik, her yere hakim bir yerdi. Keyifle yiyip içtikten sonra yine yollara düştük ve motora binip Üsküdar'a geldik.
 
O kadar telaşsız, sakin ve rahat gezmiştik ki saatin daha 19:00 bile olmadığını görünce şaşırdık. Hadi o zaman ver elini Salacak çaycısı. Bir de orada çay keyfi yaptık ve artık yeter deyip evimizin yolunu tuttuk.
 
Böyle bir pazar günü geçirmek için plan yapsaydım herhalde bu kadar mutlu olmazdım.
 
Kendiliğinden gelişen programlar, doğaçlama yapılan şeyler daha fazla memnun ediyor insanı.
 
Koca bir haftaya büyük bir motivasyonla başlayabilirim artık.
 
Toplam blog
: 314
: 1210
Kayıt tarihi
: 07.08.11
 
 

Üsküdar İstanbul doğumluyum ve halen burada yaşıyorum. Okumak, yazmak ve seyahat etmeyi çok seviyor..