- Kategori
- Şiir
Sokakta kuş susları
Bir kuş gelmiş
konmuş daha hamur olmamış
kağıt olmamış
dalın ucuna...
seviyorum öyle büyük büyük
açmasını kanadın
seviyorum öyle basa basa
açmasını gagasın...
oysa ne zor parmak uçlarında seke seke
oysa ne zor dişlerini sıka sıka
korkup karanlıktan
sığınmak karanlığa...
bütün sabahlar yüzükoyun ebe...
bende gömsem başımı kanatlarımın arasına
ipek bi mendil gibi düşsem
denizdenağrı yükselirken güneş güne
sokağın sesine yemlensem
kapıları tık tıklasam
yani iri iri
gölgesiz geçsem şuncacık sayılı günün arasından
mendil kadar gökyüzümle...
vazgeçtim bu şehr i temaşa telaşından...
alaman şampuanı kokulu saçların yanındaydı bir ara başım
başım başıyla karındaş
iki çift gözdük
gezden düştük
arpacıktan fırladık.
elbet yoktu aramızda husumet
yıldız kaydık
yıldız kaydık
güneşe üfledik
kerbela dudaklarla
dehşet ağladık...
geçtik geçer gibi zühreye dek gömüt tarlasından
ker zaman
ıslık çaldık
türkü çaldık
bir kaç karanfil
az da leylak...
kaplarına yaş döktük mezar taşlarının
ve baba yolladık sevap diye
amenna...
ah more
bir kuş gelmiş
çatal yüreğe konmuş sapan taşı
savurlanmış düşmüş
gölün yüzüne
halka başı...