Solun Muhafazakar/Liberal İslam ile Elif Şafak’a bakışı hakkında...

Şemspare ve Firarperest… Bu iki kitabı arka arkaya okudum... İki kitaba (gazete makalelerinden) seçmeler/denemeler/derlemeler denilebilir... Baştan söyleyeyim gazete ''Zaman'' gazetesi... Ön yargılı olanlar boşuna okumasın yazımı... Ancak şimdiye kadar yazdığım en zor yazıdır bu okuyacağınız yazı...

 Ülkenin kültürel ve duygusal olarak ikiye ya da üçe bölünmüş olduğunu belirteyim önce... Her parçanın karşısında olanları öteki saydığı bir parçalanmışlık bu... Hatta kapılarını kapattığı, iletişimi kestiği bir bölünmüşlük yaşıyoruz... Her kesimin eli kalem tutanları, ağzı laf yapanları öteki taraftakileri küçümsüyor... Hatta bir şeylere hizmet ettiği suçlamasını hiç çekinmeden söyleyebiliyor...

İşte bu tespit üzerine yapılandıracağım bu yazımı... Bende elbet bir taraftayım: Sosyalist, demokrat/laik ve muhalif diye tanımlayabilirim kendimi... Ben ve benim tarafımdakilere, muhafazakar, liberal düşünceye daha ciddi bakmamızın zamanı geldi geçiyor diyorum...

Hem muhafazakar, hem liberal yani özgürlükçü olunabilir mi? Liberal kelimesi bizde sol cenahın gayretleri ile ‘’liboş’’ olarak yerleştirildi ülke insanının kafasına... ‘’Liboş’’ kavramının içi ise, eski sosyalist düşüncede olanların saf değiştirmesi olarak dolduruldu... Bu kişilerinde siyasi partilerin peşine takılmış olmaları, angaje olmaları, sosyalistlerin peşin hükümlü olmasına neden olmuştur...

Oysa liberalizm hem ekonomide hem de hayatın diğer her alanında kişilerin özgürlüğünü savunan bir düşünce sistemidir... Sanatta, hukukta, kadın erkek ilişkilerinde, eğitimde kişinin özgürlüklerine karşı olan her şeye karşıdır... Ancak toplumu ayakta tutan temelleri de korumaya çalışır... Batıdaki demokrasinin gelişmesinin en önemli faktörlerinden birisidir... Batıdaki Hıristiyan demokratların özgürlük anlayışı, bizdeki sosyalistlerden çok ötededir... Sosyalistlerin liberallere eleştirileri ise, özel mülkiyet olduğu sürece sağlanan özgürlüklerin sahte olacağı savından yola çıkar... Liberal özgürlüğünün sahte bir aldatmaca olduğu iddia edilir...

 Oysa ülkemizdeki muhafazakarlar ile liberaller hem aynı potada kaynamakta, hem ayrı kulvarlarda koşmaktadır... Gerçekte muhafazakar İslam ile liberal İslam anlayışı arasındaki tartışmalar çok şey katmaktadır ülke insanına… Bu tartışmaların yaşam biçimlerine, edebiyata, genel anlamda sanata etkisi çok büyüktür… Ve üretimleri de öyle küçümsenecek bir şey değildir...  Ülkemiz gerçeğinin o alanını görmezden gelmek bizlere çok şey kaybettirir... Çünkü bu ülkeyi ‘’bizler’’ kadar ‘’onlar’’da oluşturuyor...

Hem de küçümsenmeyecek kadar güzel eserler üretiyorlar... Ben Elif Şafak'ın birçok kitabındaki duygularına katılıyorum... Çünkü özgürlük konusunda anlaşıyoruz... Özgürlüğün şifrelerinde anlaşıyoruz... Farkımız özgürlüğün sağlanması konusunda... Ancak bu Elif’i ötekileştirmemi gerektirmez... Elif’e hak ettiği saygıyı göstermemi engellemez... Çünkü Elif Şafak özgürlükler konusunda, parçalanmışlıklar arasında köprü olmak anlamında, birçok sosyalist yazardan daha güzel eserler vermektedir... Burjuva kültürü yok, liberal düşüncenin sanatı/edebiyatı yok denilen ülkemizde bence o alanı dolduranlardan birisidir... En önemlisidir…

Ayrıca Elif Şafak iyi ki sosyalist değildir... İyi ki Muhafazakar/Liberal İslamcılar içindedir... İyi ki tasavvuf düşüncesini bilmektedir ve bunu eserlerinde kullanmaktadır... İyi ki bu kesimlerde kabul görmektedir... Çünkü o kesimin onun söylevlerine daha çok ihtiyacı vardır...

Son olarak: Eminim Elif Şafak’ı asıl olarak benim tarafımdaki insanlar okuyordur… Çünkü okumak biraz bu kesimde ‘’kutsal’’… Umarım liberal özgürlük anlayışını geçecek, sosyalist özgürlük anlayışını tetikler Elif Şafak… Sosyalist edebiyattaki tıkanmışlığa çare aratır sosyalistlere… Halt etmişsin sen sosyalist edebiyatın tıkandığı konusunda diyenlere diyecek sözüm yok… Elif Şafak Truva atıdır diyenlere de sözüm yok…