Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mayıs '14

 
Kategori
Güncel
 

Soma'yı satın almak!

Soma'yı satın almak!
 

Kesin rakamını asla öğrenemeyeceğimiz, duyduğumuzda da inanamayacağımız, inanmak isteyemeyeceğimiz sayıda canlar yitirdik Soma'da.

Yetkililerin açıkladıkları rakamlar bile dudak uçuklatır, yüreğimizde yangınlar ateşlerken, asıl ateşlerin düştüğü ocaklardan duyulan rakamlar ne yazık ki çok daha yüksek. Gizleniyor, gizlenmek zorunda, çünkü ; halkın daha çok galeyena gelmesinden korkuyor yetkililer. Gizleniyor, çünkü ; uluslararası arenada, istatisliklerde zaten kötü olan durumumuz, iyice diplere düşecek.

Peki ne yapılıyor şimdi ? En açık ve en net ifadeyle ; satın alınmak isteniyor Soma ! Tıpkı Uludere ve benzeri olaylarda yapılan / yapılmak istenen gibi, satın alınma çabası başlatıldı.

Ey Sayın büyüğümüz : Kayıpların ailelerine tazminat ve maaş ödemekten söz ediyorsunuz. Ne demek bu ? Bu insanlar zaten sigortalı işçi değil mi ? Bu ülkede Sosyal Güvenlik sistemi yok mu ? Var olduğunu iddia eden siz değil misiniz ? Öyleyse, zaten kanunlar çerçevesinde, başka iş kazalarında ne veriliyorsa, aynısı onlara da verilmeyecek mi ?

Siz ne demek istiyorsunuz ? Onlara ekstradan ödeme yapmak mı amacınız, vaadiniz ? Bunu sizden talep eden oldu mu ? En azından sırası mı şimdi, yeri mi bunun ?

Siz bu halkın tamamını satılık mı sandınız ? Halkın tümünün üç paket makarna, beş çuval kömürle satın alınabileceğini size kim söylemişse, en büyük düşmanınız odur aslında !

Sayın büyüğümüz  Soma'yı ziyaretinde yaptığı açıklamalarda, maalesef, böylesine yürek yakıcı, elim bir olayı, '' Normal bir iş kazası '' olarak görmüş ve öyle de ilân etmiştir. Aslında, bir taraftan da ekstra ödemelerden söz ederken, önce kendisiyle çelişkili olduğunu, bizzat kendisi itiraf etmiş oluyor.

1862'nin Avrupa'sını, Amerika'sını, Çin'ini, Almanya'sını örnek gösterip , o yıllarda, bu  ülkelerde de benzeri kazaların olduğundan söz etmiştir. Ve örneğini verdiği, yüz elli yıl öncesinde bile o ülkelerde olan kazalardaki kayıplar, bizim bu gün yitirdiğimiz canlar karşısında, en azından sayıca çok az kalmaktadır.

Sayın büyüğümüz ; bu ne perhiz, bu ne lâhana turşusu ? Bir taraftan yüz elli yıl öncesinin örnekleriyle tepkimizi azaltmaya, sesimizi kısmaya çalışacaksınız, diğer taraftan da başında olduğunuz ülkemizin, günümüzün en gelişmiş Dünya ülkeleriyle yarışmakta olduğunu iddia edeceksiniz ?

Galiba asıl gerçek, işin altında yatan, Sayın büyüğümüzün de rüyalarını süsleyen, yüz elli yıl öncesinin Dünyasıdır. Ülkeyi o kadar geriye götürmeyi, o günlerin cahil halkının başına padişah olmayı, o günlerin saltanatını sürmeyi hayâl ediyor olmalı.

O rüyanız, maalesef gerçekleşemez Sayın büyüğümüz ! Çünkü , yüzde kırk beşini bile cahil bırakmayı, biat ettirmeyi, satın almayı, kandırmayı becermiş olsanız da, size ve onlara karşı direnecek ve canları, kanları pahasına bu ülkenin bu gününü, geleceğini, çağdaşlığını, bağımsızlığını kazanacak, kurtaracak bir çoğunluk vardır !

Ve o gerçek çocğunluk, geç de olsa uyanmıştır, uyanacaktır.

Uyan Soma ! Toprağın altında yitirdiğin canları satma ! Susman karşılığında alacağın her kuruş, başka canların da o cehennemlerde can vermeye devam etmesine sebep olacaktır !

Diren Soma ! Baş kaldır, isyan et ! İnsanca değer görmek, insan gibi yaşamak, insan yerine konmak, can güvenliğin için diren !

İsterlerse, tüm ocakları kapatmayla, sizleri işsiz ve aç bırakmakla tehdit etsinler ! Yine de vaz geçme, satın alınmayı reddetmekten, direnmekten, isyandan !

Gerekirse aç öl ; garip desinler. Satılık deyip de mezarına tükürmesinler yeter ki !

Fikret TEZAL

 
Toplam blog
: 16
: 220
Kayıt tarihi
: 03.11.12
 
 

İstanbul Pendik Lisesi mezunuyum. İTÜ.Makina Fakültesi, İÜ.Edebiyat fakültesi, MÜ. İktisat bölüml..