- Kategori
- Sosyoloji
Somanın dili olsa!
Aslında Somanın dili yokmuş gibi bir başlık yazdım ama ironi olsun istedim.
Evet Soma'nın dili var ve kulaklarımızı sağır edecek derecede çığlık atıyor.
Bu ülkede; vicdansızlık, kalitesizlik, seviyesizlik, vurdumduymazlık, ahlaksızlık, Allahsızlık benim can damarımı kesti. Ben öldüm ey Türkiye ben öldüm.
Benim katilim sır değil çok belli. Beni öldüren Taammüden yani planlı olarak, isteyerek benim hayatıma kastetti boğazıma sarıldı sıktı sıktı ve sıktı öldüğümden emin olana kadar da bırakmadı.
Hatta o kadar ki ben bile bu cinayetin planlayıcısıyım. Yanımda ,gözümün önünde belirlendi her ayrıntı. Biliyordum öleceğimi! Ama sesimi çıkaramayacak kadar uyuşmuş, Karbon monoksit zehirlenmesini madene girmeden çok önceleri yaşamaya başlamıştım .
Ocaktaki yangından sonra çıkan zehir ne ki çok oldu damarlarıma bu zehiri zerk edeli. O nedenle insanca, güzel bir yaşamın, küçük bir evin, okumuş adam olmuş çocuklarımın çok daha güzel bir hayatı yaşadığının Hayalini kuruyordum. O yüzden çıkardığım kömürler ile birilerine kömür yardımı yapılıyor, ısınıyor garibanlar ne güzel,ben de buna yardım ediyorum işte diye gururda duyuyordum. Ne mutlu bana diye düşünüyordum.
Şimdi otopsimde doktorlar bu hayallerimi göremeyecekler! Ama bir bakan, neye baktığını hiç sorgulamadığım, büyüğümdür beni benden çok düşünür diye baktığım bir Bakanın, arkamdan söyleyeceği gibi ” Güzel öldüm”. Katilimi bilerek öldüm.
Katilim sensin Türkiye!
Katilim benim!
Sorgulayamayan bir hale getirilene kadar, planlı olarak yarı aç yarı tok gezdiğim günlerde damarlarıma zerk edilen zehiri ilk fark ettiğim de İsyan etmedim. Çığlık atmadım, yeter babamın anamın sırtına bindin ey kahpe düzen, şimdi benim sırtıma biniyorsun tutmam seni orada deyip sallayıp yere çalmadım.
Görüyorsun cesedimi. Hem gencim hem güçlüyüm hem mağrur. Her türlü düşman! Hayat, Patron, Taşeron... Eşit şartlarda çıksa karşıma, Çanakkaleye nasıl gömdüysem kalleşi onu da gömerim ama…. Fakirliğin gözü kör olsun,hadi ben aç kalıyorum ama şu bebelerin aç kalmasına tahammül edemem. Yutkunuyorum susuyorum.
İki elim yakanda Türkiye bırakmam. Ben öldüm ama uğruna öldüğüm anamı babamı yârimi ve cennet kokulu çocuklarımı da bu düzene yem edersen, sana yemin olsun, andolsun ki iki elimi her geçen saniye sıkarak kendimi sana hatırlatacağım.
Şimdi karbon monoksit gazı ile uyuyacağım güzelce! Öleceğim.
Çığlığımı duymasan da haykıracağım.
Katilim Sensin Ey Türk Halkı!