Son bir bilgilendirmedir:Bedensel yeni mekanına yerleştirdik Mustafa’yı…

Sevgili arkadaşlar, Mustafa Mumcu ile ilgili tüm bildirilerimden sonra, bu son bildirimi de yapma gereğini hissettim.

Baharı anımsatan pırıl pırıl bir İzmir güneşiyle uğurladık Mustafa’yı, lakin az sonra yağmur toprağını ıslatacak gibi, ne ilginç değil mi…

Mustafa’nın ailesi ve bizlerin oluşturduğu, onun sevdiği şekilde, kalabalık bir gruptuk, bedenen orada bulunmasalar dahi çok arkadaşımız gerek telefonla gerek yürekleriyle bizlerle birliktelerdi…

Yeğenlerinden, şu an adını anımsamıyorum ne yazık ki, bir hanım bizlere, yani Milliyet Blog dostlarına, “Dayım’a bizlerden daha yakınmışsınız, çok teşekkür ederim onu yalnız bırakmadığınız, sevginizi sunduğunuz için!” dedi… Bunu sizlere iletmek boynumun borcudur!

Babasının mezarına yerleştirdik onu, bir poşet içinde babasının kemikleri vardı, onlar da ayakucuna yerleştirildi... Öyle denk geldi ki “Toprak atın!” dendiğinde üç avuç toprağı ilk olarak serpiştirmek de bana nasip oldu, kürekler ele alınana kadar…

Sonrası malum…

Biz hepimiz hakkımızı içimizden gelerek helal ettik, umarım o da varsa eğer kusurlarımız bizleri affetmiştir…

……

Sizleri bilgilendirme görevim burada sona ermiştir.

Kendi adıma, tüm yorumlarınız, mesajlarınız, telefonlarınız için çok teşekkür ederim.

Bu arada, biliyor musunuz, henüz daha bir damla yaş dökemedim, babamı uğurlarken de öyleydi, yalnız şimdi koskoca bir yumruk dayandı boğazıma, karşımda Mustafa’cığımın gülen zeki ve güzel gözleri…

İzninizle, ağlama vaktim belki de şimdi…

……

Mustafa’cığım, rahat uyu olur mu; gökyüzünden bak bize ara sıra, ben şimdi ağlasam da hep gülümseyerek bakacağım sana…

Ve bir öpücük göndereceğim, yaptığım gibi kız kardeşime, babama…

……

Biz, toplanmamız için onca emek harcadığın kişiler, hani demiştik ya bayram sonrası toplanırız diye, dediğin gibi oldu, oradaydık lakin sen bedenen yoktun, ama bir söz verdik birbirimize, “Mustafa Mumcu Toplantısı” adı altında kopmayacağız birbirimizden, kısmetse ilk buluşma kırk gün sonra, yine aynı yer, aynı mekanda…

Köfteli, etli, sarmalı olsun isterdin bütün toplantılar, izninle ama, bu ilk Mustafa Mumcu Toplantı’nda lokma döktüreceğiz, sen de gel emi…

……

Gülgün Karaoğlu

Aralık,01/09