Son mağdur…

Bizler mağduru oynayanın, sürekli AKP olmasına artık alışmıştık. Oysa şu anki tabloya bakar mısınız; mağdur olmayan, hatta aldığı beleş vekillikle, artıda olan tek parti onlar. AKP dışındaki her üç parti ise, tam aksine mağdur durumda. 

MHP bir vekil, bir mağduriyet. CHP iki vekil, iki mağduriyet. Hele ki BDP tam 6 kere mağdur. 

Pekala; bu duruma göre, bu partiler içinde en fazla mağdur edilmiş olan parti hangisidir..? 

Hemen yukarıda verilen listeden sonra, bu soruyu sormanın ne kadar saçma olduğunu elbette biliyoruz. Fakat olayın bam teli tam da burasıdır ve özellikle vurgulanması gerekir. Son yıllarda siyaset sahnesinde en çok tutan tür, mağduriyet tarzı oyunlardır ve bu türün altın çocuğu AKP, bu sefer başrolü kendi rızası ile BDP’ye teslim etmiştir. Bu gelişmeden de anlaşılacağı üzere, siyaset bize bu sezon sürprizlerle dolu bir prodüksiyon hazırlamaktadır. 

BDP’nin hak etmiş olduğu 36 vekillikten, 6’sının birden önüne engel konması gerçekten büyük bir mağduriyettir. Bu gelişmenin üzerine, bizim eski yazılarımıza şöyle bir göz atanlar, geçmişte BDP’ye ne kadar da fazla haksızlık yaptığımı düşünebilirler. Oysa ben aynı noktada bile olmayıp, ne kadar da insaflı davrandığımı, hatta süreç tamamlandığında, Selahattin Demirtaş’ın çıkıp, bir balkon konuşması yapması gerektiğini düşünüyorum. 

BDP bunca mağdur edilirken, Abdullah Öcalan’ın avukatları aracıyla yaptığı açıklamaya bakar mısınız; BDP’nin mağduriyetine ne kadar da duyarsız. Hala demokratik sürecin önünün açılması için katkıya hazır olduğunu açıklıyor İmralı’dan. 

Ya Murat Karayılan’ın Kandil’de Hasan Cemal’e yaptığı açıklamalara ne demeli..? Karayılan’a göre; Öcalan, kendisiyle görüşen devlet görevlilerine ‘üç protokol’ isimli bir yol haritası vermiş. 

BDP mağdur edilirken, milletvekillikleri ellerinden alınırken, yüz binlerce seçmenin iradesi yok sayılırken, gerek Öcalan, gerekse Karayılan; BDP’nin önümüzdeki sürecte başrol oynayacağını söylüyorlar. 

Hatta Selahattin Demirtaş bile, bu “başrol” sözcüğünden çok etkilenmiş olmalı ki; “boykotumuz parlamentoya karşı değil. Bizim parlementoya saygımız sonsuzdur. Biz, AKP’yi ve AKP’nin pervasızlığını protesto ediyoruz” demiş. 

Yukarıda da söylediğimiz gibi; önümüzde sürprizlerle dolu bir prodüksiyon vardır ve ‘son mağdur’ rolüyle o prodüksiyonda başrolü BDP oynayacaktır. 

AKP bu sefer daha da ileri gidecek; ‘daha da ileri demokrasi’ sloganıyla hazırlayacaktır yeni Anayasa’yı. Fakat Meclis’te onaylanamaz bu Anayasa; halkın iradesi de ortak edilmelidir bu vebale. “Hayır diyenler kim; CHP-MHP-BDP” diyerek referanduma sunulacaktır. 

BDP mağdur. Çok mağdur. AKP’den bile çok mağdur. Sürekli AKP ile kavga etmekte. 

Geçen sefer kim inandı ki..? Bu sefer kim inansın “BDP hayır deyip evet verir” diyenlere..? 

İnanıyorum ki şaşmaz öngörüsüyle bu halk, o Anayasa’ya %90’ların üzerinde oy bile verir…