Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

Bu sorun da çözülür...

Bu sorun da çözülür...
 

%10’luk seçim barajının etrafından dolaşarak, Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçilen BDP’li Hatip Dicle’nin milletvekilliği, bildiğiniz gibi YSK tarafından iptal edilmişti. İptal gerekçesi ise Dicle’nin terör örgütü propagandası yapmak suçundan aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezası idi. 

Bu karar, oyları BDP’li Hatip Dicle’nin aldığı bir seçimi, AKP’li Oya Dicle’nin kazanması sonucunu yaratarak, AKP’ye bir ‘beleş’ vekillik daha kazandıracak. 

Doğal olan, bunu hukuki bir karar olarak niteleyerek saygı duymaktır. Ancak böyle bir saygıdan söz edebilmek, birilerinden bu davranışı beklemek artık mümkün değil. Çünkü alınan karar işinize geldiğinde “yargı kararıdır” deyip, beğenmediğinizde ise feryat figan ederek, kararı alan kurum üzerinde baskı oluşturmanın, hatta kararı geri aldırmanın mümkün olduğu bir süreçten geçiyoruz. Nitekim seçim öncesi aynı YSK, kimi BDP’lilerin adaylığını iptal etmiş, baskılar üzerine de geri adım atmıştı. Ne yazık ki orta yerde duran tablo, kararların hukuka göre değil, hükümetin telkin ve baskıları istikametinde verildiği yönündedir. 

Aslında ortaya çıkan bu tablo, geçen sene yapılmış olan Anayasa referandumundan ‘evet’ çıkmasının kaçınılmaz sonucudur. Bağımsız olması gereken üç temel erkten yargıyı, yürütmenin kontrolüne vermenin, bu kadarla da sınırlı kalmayıp bir çok sıkıntı yaratması kaçınılmazdır. 

Bu gerçeği bile bile, gücü AKP’nin ele geçirmesi maksadıyla ‘evet’ diyen ve sonuçtan da memnun olanlar için, bir şey söylemenin zaten anlamı yoktur. 

Ancak BDP söz konusu referandumu ‘boykot’ edeceğini açıklamıştır ve gerçekten ‘boykot’ etmeleri bile AKP için örtülü bir destektir. Hele ki ‘boykot’ edeceğini açıklayıp, bir de ‘evet’ verdilerse, ki ortada böyle bir görüntü vardır, bu yargıyı hükümetin kontrolüne vermek için yapılan işbirliği anlamına gelir. Dolayısı ile bu gün yaşanan sıkıntı referanduma kadar uzanmaktadır ve bu sıkıntıda BDP’nin verdiği örtülü desteğinde ciddi payı bulunmaktadır. 

Ya bundan sonra ne yapılabilir..? 

Çok şükür ki o referandumla getirilen ‘ileri demokrasi’, BDP için bir açık kapı, bir umut ışığı da bırakmıştır. BDP’nin bundan sonra yapması gereken; feryat ederek haksızlığa uğradığını söylemek, tehditler savurmaktır. Nitekim “kararın sonuçları ağır olacak”, “kaos olur”, “bunun gideceği nokta PKK’nın ateşkesi bozmasıdır” türü tehditler şimdiden havada uçuşmaya başlamıştır bile. İmralı’daki şahsın çözüme dahil olarak hükümeti tehdit etmesi, çözümü daha da hızlandırabilir. 

Ancak hiç kimse merak etmesin, sonuçta bu sorun da çözülür. Hatta BDP ‘çok daha ileri Anayasa’ için AKP’ye destek bile verir… 

 
Toplam blog
: 16
: 740
Kayıt tarihi
: 01.12.10
 
 

21/12/1966 doğumluyum Çukurova Üniversitesi Mersin Meslek Yüksek Okulu İşletme mezunuyum. Muhaseb..