- Kategori
- Şiir
Sonbahar
Sonbahar,
Tabiatın kırkından sonrası…
Sevdanın erdem sofrası…
Yüreklerin en dingin limanı…
Ayrılıkların dilsiz zamanı…
Sonbahar,
Hüznün buruk merhabası dilinde, mevsimlerin en öksüz mekanındayız şimdi. Terk edilmişlikler bir tek yüreklerde değil, zamanın fonunda bile elveda sarısı. Şimdi çok uzaklarda diyor ömrümün diğer yarısı. Tabiatın tuvalinde dingin bir kızıla çalan sarı toprak üstü, ayakaltı olmuş yaprakları gölgelerken, teselli edercesine sıvazlar sırtını insanın rüzgar. Takvimlerin mecburi istikametinde sıkışmış bir taze bahar düşü süsler rüyalarımı. Yer, gök bu kadar özdeşken güneşe, meğer ne kadar da zormuş yeşili anımsamak. Yer sarı. Gök sarı. Uzayıp giden yollar sarı. Bir piyanonun tuşlarından etrafa karışan nağmeler sarı. Bu kadar dolu mu yaşar insan sonbaharı?
Ve Sonbahar,
İçimde kuru bir rüzgar ürpertisi
Hayatın sondan bir önceki perdesi
Ömrün olgun ama bir o kadar da yorgun sesi
Bağbozumunda bir yaşanmışlığın,
Hüzün dolu hikayesi….