Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '12

 
Kategori
Haber
 

Sonunda bu da oldu. Ördeğe tecavüz edildi

Sonunda bu da oldu. Ördeğe tecavüz edildi
 

Damacana'dan sonra ördeğe de tecavüz edildi.


Bursa'da Döndü ve Salih A. adlı çiftin ördeğine kendi damatları sarhoşken tecavüz etmiş. Sabahleyin ördeğin yürümesinin bozukluğundan şüphelenen kaynana ördeği kontrol ettiğinde hayvanın üzerinde kan olduğunu görmüş. 

Karakola götürülen ördek tecavüzcüsü damadın ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmış.

Aslında geçen yıllarda su damacanasına tecavüzden sonraki en tuhaf tecavüz vakası bu.

Toplumumuz çok kötü yere doğru gidiyor. Ahlak olmadan insan ve iman olacağını savunan geleneksel İslamcı fıkhi görüş işte böyle tipleri doğuruyor.

Bu görüş burada iflas etmiş durumda.

İnsan kendi nefsine uyduğu zaman nasılda çirkefleşiyor.

O zavallı hayvanın ağzı var dili yok.

Damat ingilizce biliyormu bilmiyorum ama ördeğin "Vak vak" sözlerini sarhoş kafayla "Fu.k F.ck" anladım derse mahkeme bunu "tahrik var, ördek gönüllüydü bu işe" diye yorumlarsa sanığın hüküm giymesi zorlaşırsa hiç şaşmayın. Böyle tuhaf ve anlaşılması güç hukuk yorumlarını gazetelerde okumuyormuyuz? 

Su damacanasına tecavüz, ördeğe tecavüz, 1,5 yaşındaki bebeklere tecavüzün yaşandığı bu ülke giderek tımarhaneye dönmeye başladı.

Hepimizin çoluğu çocuğu var ama okulun, caminin ve kışlanın verdiği eğitimin ne denli yetersiz ve ezberci olduğunu ve insanımızı eğitmekten ve problemlerimizi çözmekten uzak olduğunu görmekteyiz

Bu ülkede en büyük bütçeyi Diyanet, TSK ve MEB alıyorsa o zaman okul, cami ve kışla eğitiminin birbirinden kopuk değil uyumlu olması gerek. 

Genel bütçeden düşük bir payı Adalet Bakanlığı alıyorsa tuhaf yargı kararlarına şaşmamak gerek.

Bir insanı kendi içindeki sapık duyguları duruduran mekanizme bellidir.

İnsandaki temel ahlak ve adalet duygusunun geliştirilmesi kişinin oto kontrolünü sağlamasına yardımcı olur.

Bununla beraber ahlak ve adalet kavramları camide, kışlada ve okulda olmazsa bu gibi sonuçları daha çok görürüz.

Nasıl ki bir devleti güçlü kılan şey o devletin ahlaklı ve adil yasalara sahip olmasından geliyorsa bu anaysanın inşa edeceği vatandaş tipide etik ve adil olacaktır.

Bizde sorgulamayan, düşünmeyen hayatı okuyamayan bir eğitim sistemi var, ezberci dayatmacı ve ırkçı yaklaşımlar bizi buhale getirdi.

Çünkü kurtulduğumuzu sandık. Peygamber şefaatiyle kurtulduk. Kurtuluş savaşında kurtulduk. bilmesekte okulda 5 aldık kurtulduk. Kendimize, Allaha ve etrafımıza karşı olan hani sorumluluk duygumuz? Yok ki.

Kelimei Şahadet getirdimmi kurtulmak ve peygamberin şefaatine kolayca ereceğini sanmak.

Türk olmanın ahlaklı olmanın önüne geçirildiği Askerlik eğitimi ile ırksal olarakta paçayı kurtardığını sanmak.

Okulda verilen ve cevapları hazırlanmış ödevleri ezberleyip testi geçince biliyor diye diploma vermek, ama yetişen öğrencinin Erbakanı Cumhurbaşkanı, Cübbeli Ahmet Hoca'yı Diyanet İşleri Başkanı, Belgrad'ı Bulgaristan'ın başketi sanmasını umursamadık.

İşte bu saçmalıkları yaşamamızın ana sebepleridir.

12 Eylül darbesi, Devletin bu konuda ki saçmalığının pik yaptığı dönemdir.

Bazı dini kitaplarda tecavüz edilen ineğin yenilip yenilmeyeceği, inekle cinsel ilişki kurulmasından sonra orucun bozulup bozulmayacağının ciddi ciddi tartışıldığı, bel soğukluğu hastalığına karşı geleneksel tedavi yönteminin dişi bir köpekle cinsel ilişki kurulması olduğu, tecavüzcüsüne kızı vermenin gelenek olduğu bir ülkede bunların ve böyle tecavüz vakalarının olması sebepler ve sonuç ilişkisi açısından normal değil mi?

Allah aşkına haksızsam bana haksızsın deyin....

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..