Yaşadığın ulusal sınırlarda, yaşamanın kuralları

Bir arkadaşımızın DTP/PKK ilişkisi yazıma verdiği cevaptan sonra bu yazıyı yazma gereği hissettim.

Partiyi kapatmaktan başka çözüm bulmamışsın diyor bana arkadaşımız. Eğer yazım dikkatlice okunacak olursa çözümün partileri kapatmaktan geçmediğini görmüş olacağız. Siyasi tarihimize baktığımızda hangi siyasi parti kapatılmışsa, hangi politikacı yasaklanmışsa geri gelmişledir. Ben çözümün bu olmadığını farklı şeyler üzerinde çalışmamız gerektiğini söyledim.

Bulgaristan ve Yunanistan'da yaşayan Türklerin her türlü hakkını isteriz ancak iş Kürtlere gelince yan çizeriz demeye getiriyor. Türkiye burada yaşayan soydaşlarımıza siz elinize silahı alın da içerde karışıklık çıkartın demiyor.Burada yaşayan soydaşlarımız hiç bu tür olaylara girmediler. Türkiye orada yaşayan soydaşlarımızın hakkını korumak yolunda diline, dinine, sosyal ve kültürel yaşamlarına mani olunmayacak şekilde müdahale edip katkıda bulunmuştur. Bunlarıda demokratik ortamda ve hukuk kuralları içinde yapmıştır. Ama en büyük zulmüde Bulgar hükümeti yapmıştır Türklere. Hepsini bir gecede trenlere yükleyip sınırdışı etmiş, tüm yaşantılarını , dostlarını bırakmak zorunda kalmışlardır.
Türkiye kendisine silah sıkanlara dahi bunu yapmamış, bir gecede sınır dışı etmemiştir. Yaptığı sadece kendine silah sıkanlara silah ile cevap vermiş bunuda misakı milli sınırlarını koruma uğruna yapmaktadır.

Benim eşim Bulgaristan göçmeni ve onunla konuştuğumda bana dediği biz o ülkenin kurallarına göre yaşamak zorundaydık ve hep öyle oldu. Ancak Todor Jivkov çıkıpta kendilerine din değiştirmeleri gerektiğini, isimlerini değiştirmelerini gerektiğini ve resmi işlerde bulgarca kullanmalarını gerektiğini söylediklerini, yeni doğan çocukların kilisede vaftiz edilmesini şart koştuklarını söylemeye başladıklarında iplerin koptuğunu anlatıyor. Bunları Türkiyede bilmeyen yoktur.
Peki Türkiye Kürt vatandaşlarımıza illaki müslüman olacaksınız diyor mu kesinlikle hayır. Adınız soyadınız Türkçe olacak diyor mu, hayır. Çünkü bir sürü kürtçe kökenli isim var. Resmi dairelerde bizde türkçe konuşulsun diyoruz, bu da normal. Çünkü devletin resmi dili Türkçe. Yeni doğan kürt çocuklarına çocuğunuzun kulağına camide ya da evde islami din görevlisi tarafından ezan okunacak diyor mu, hayır. Hatta müslüman olana bile demiyor.

Vatan millet sakarya edebiyatı yapanların çoğunun asker kaçağı olduğundan bahsediyor. Ben de o edebiyatı savunuyorum ama asker kaçağı değilim. Çürük yumurtalar her zaman mevcuttur, olacaktırda.

Kişi başına düşen milli gelirde doğu ve güneydoğunun neden sonlarda olduğunu söylüyor. Çünkü orada ticaret yasadışı kayıt dışı yapılmkta. Yani milli gelire bir katkısı yok. Ben de bu arkadaş gibi İktisat Fakültesi mezunuyum, ancak arkadaş milli gelirin nasıl katkı verdiğini anlamıyor kanımca. Ben de şunu sormak istiyorum. Peki, doğu ve güneydoğudaki elektrik kaçaklarının batıdan daha fazla olduğu, elektirkten elde edilen gelirin daha çok devlet memurlarından olduğunu biliyormuyuz acaba. Ticaret kayıt dışı, devlete ödenen vergi yok, elektrik vs gibi şeyler devlete dolayısı ile bize yükleniyor.Sonra milli gelirden bahsediyoruz.Benim yaşadığım yerde ya da 2 yıl İzmirde bulundum köylerine araba çıkmıyor, tv yok burada da milli gelir doğudan ve güneydoğudan da az.

Türkiyede yaşayan bir sürü Kürt vatandaşımız Türkiyeye yön veriyor. İşadamlarının çoğu Kürt kökenli, sanatçıların çoğu Kürt kökenli ve parayla oynuyorlar. Türkiyeye başbakanlık, cumhurbaşkanlığı yapmış Kürt kökenli liderler var. Sonra bir de çıkıpta Kürtler şöyle eziliyor, böyle eziliyor demenin anlamı yok. Kalpdeki niyet önemli. Daha 1 hafta oldu olmadı, Şırnakta minibüsü tarayıpta 12 kürt vatandaşımızı öldürmenin anlamı nedir.

Yediği ekmeğe, okumasını sağlayan devlete ihaneten etmeyen vatandaşlarımıza

SEVGİ VE SELAMLAR