- Kategori
- Gündelik Yaşam
Soru işaretleri

Geçen hafta çarşamba günü "Daldan dala ve soru işaretleri" adlı bloğumda beş başlık sıralamıştım. Aradan bir hafta geçti, soru işaretleri gündemini koruyor. PKK meselesi dramatik bir hal almaya başladı. Verilen şehitler, içimizi yakıyor. Türkiye, can vermeye devam ediyor ve hükümet gereken basireti ne yazık ki gösteremiyor. Yetkililerin verdiği demeçlere bakıldığında tablo rahatlıkla görülüyor. Karşı tarafdaki cambazlarda bu farkındalıkla cesaretleniyor ve kendilerini ağırdan satıyorlar.
Terör, bu ülkenin son otuz senesine damgasını vurmuş. Önümüzdeki yıllarda da bunun acısını çekmeye devam edeceğiz gibi. Taa ki, ciddi bir dış politika oluşturana kadar, ekonomik yapımızı doğrultana kadar, eğitim seviyemizi düzeltene kadar, tarihimizi özümseyip bilinçlene kadar.
Türkiye, coğrafyası itibarı ile kritik bir bölgede. Dünya üzerindeki güçler bu toprakları rahat bırakmıyacak. Toplum olarak dolduruşlara alet olmadan, uyanık olmamız gerekiyor. İki gündür meydanlar taşıyor, PKK ya lanetler okunuyor. Bu vatanın bölünmezliği üzerine yeminler ediliyor. Tepkiler yerindedir, ama arkasının nasıl bağlanacağı da önemlidir. Tıpkı Ermeni meselesinde olduğu gibi. Dış siyaset devamlılık gerektirir, Politikalar, partilerin tekelinde değildir. Hükümetler, taşınan bayrağı alırlar ve bir sonraki döneme devrederler. Sorumluluk birinci derecede hükümetindir. Bahane kabul görmez, ortada bir eksiklik veya hatalı gidiş varsa fatura hükümete kesilmelidir. Gelişmiş devletlere bakıldığında ( ABD, Japonya, Fransa vb. ) tablo net gözükür.
Bazıların dediği gibi, Türk ulusu bu yaşananları bir iki günde unutmayacaktır. Türk ulusu kindar değildir, ama kendisine yapılanları da unutmaz. Tarihimizi iyi bilmeliyiz. Dünyaya maalesef kendimizi iyi tanıtamıyoruz. Bunu başarmalıyız.
Beş soru işareti, bir gün cevaplanacak. Birey olarak neler yapabileceğimizi bilirsek, aydın (münevver ) bir toplum olabiliriz.
Terör, bu ülkenin son otuz senesine damgasını vurmuş. Önümüzdeki yıllarda da bunun acısını çekmeye devam edeceğiz gibi. Taa ki, ciddi bir dış politika oluşturana kadar, ekonomik yapımızı doğrultana kadar, eğitim seviyemizi düzeltene kadar, tarihimizi özümseyip bilinçlene kadar.
Türkiye, coğrafyası itibarı ile kritik bir bölgede. Dünya üzerindeki güçler bu toprakları rahat bırakmıyacak. Toplum olarak dolduruşlara alet olmadan, uyanık olmamız gerekiyor. İki gündür meydanlar taşıyor, PKK ya lanetler okunuyor. Bu vatanın bölünmezliği üzerine yeminler ediliyor. Tepkiler yerindedir, ama arkasının nasıl bağlanacağı da önemlidir. Tıpkı Ermeni meselesinde olduğu gibi. Dış siyaset devamlılık gerektirir, Politikalar, partilerin tekelinde değildir. Hükümetler, taşınan bayrağı alırlar ve bir sonraki döneme devrederler. Sorumluluk birinci derecede hükümetindir. Bahane kabul görmez, ortada bir eksiklik veya hatalı gidiş varsa fatura hükümete kesilmelidir. Gelişmiş devletlere bakıldığında ( ABD, Japonya, Fransa vb. ) tablo net gözükür.
Bazıların dediği gibi, Türk ulusu bu yaşananları bir iki günde unutmayacaktır. Türk ulusu kindar değildir, ama kendisine yapılanları da unutmaz. Tarihimizi iyi bilmeliyiz. Dünyaya maalesef kendimizi iyi tanıtamıyoruz. Bunu başarmalıyız.
Beş soru işareti, bir gün cevaplanacak. Birey olarak neler yapabileceğimizi bilirsek, aydın (münevver ) bir toplum olabiliriz.