- Kategori
- Şiir
Soruyorum şimdi sana

Bana, acı çektirmekle, acaba ne geçti senin eline.
Sen, yanlış trene binmişsen suç benim mi,
Bundan bana ne.
Sen, bana değil ne ettinse kendi kendine ettin.
Yoluna diktiğim çiçekleri göremedin, üstlerine bastın, ezdin.
Kaderinin yolunu aydınlatan mumları,
Tek tek üfleyip söndürdün.
Kendi dünyanın kör karanlığına, bilerek kendi arzunla koştun.
Yalnızlık cehennemine isteyerek, kendi ayaklarınla yürüdün.
Ben, sensiz yapamam, asla yaşayamam sanmıştın.
Aklınca çekip gitmekle, ben çaresizlik içinde kalacaktım.
Düşünemediğin bir şey var,
Sana hatırlatmak isterim;
Uçurtmalar rüzgara karşı koydukları için uçarlar.
Rüzgara karşı koyamayan uçurtmalar,
Ya rüzgara kapılıp savrulurlar, ya da hiç uçamazlar.
Senin, göremediğin benim içimde öylesine bir yaşam sevinci,
Öylesine bir sevgi yumağı var ki!
Karşılık bulmasa da asla kaybolmaz.
Soruyorum şimdi sana;
Senin vicdanın çok mu rahat.
Unutma!
İstenilen her şey için mutlaka bir bedel ödenir.
Bir kılıcı keskin yapan,
Çokça yediği çekiç darbeleridir.
Gücün yetmez beni üzmeye,
Ayrıca benim vicdanım çok rahat.
Sen, dön de kara kapkara vicdanına,
Bir daha dikkatle bak.
Saadettin Güven