Sosyal mesafe?

''Mersin Üniversitesi'nin Türklerle Kürtler arasındaki sosyal mesafeyi ölçmek üzere yaptığı araştırmadan çarpıcı sonuçlar çıktı. İki bin denekle 12 yılda dört kez yapılan ankette, katılımcılara aynı sorular soruldu. Buna göre, 1998'deki ilk ankette, Kürt deneklerin yüzde 12.8'i 'Türkle evlenirim' dedi. Bu oran, 2010'da yapılan son ankette 0'a indi. İlk ankette yüzde 26.9'la 'Kürtle evlenirim' diyen Türklerin oranı ise 2010'a gelindiğinde yüzde 1.3'e geriledi''

***

Böyle bir haber düştü gazetelere.

Bizde okuduk.

***

Böylesi bir araştırma niye yapılır?

Toplumu bu kadar kesin çizgileriyle ayrıştıran politikaları izleyenler sayesinde böylesi bir araştırmanın yolu açılmıştır dense nekadar doğru olabilir?

Kısmen!

***

Araştırma;

Türklerle Kürtler arasındaki sosyal mesafeyi ölçmek adına yapılmış efendim.

Türklerle Kürtler arasındaki sosyal mesafeyi ölçmek?

Buda bir çeşit ayrımcılık değil mi?

Kürtlerin Türk algısını, Türklerin de Kürt algısını ölçmek !

Bana etik gelmedi.

Anketin yapıldığı bölgelerde keza.

Mersin'in 'Kürt varoşları' olarak bilinen Akdeniz ve Toroslar mahalleleri ile Türklerin yoğun olarak yaşadığı Yenişehir ve Mezitli bu bölgeler.

***

Mersin'in 'Kürt varoşları' olarak bilinen Akdeniz ve Toroslar .

Türklerin yoğun olarak yaşadığı Yenişehir ve Mezitli .

***

Akdeniz ve Toroslarda birbiriyle iç içe geçmiş Kürtler, Türkler

Keza Yenişehir ve Mezitli’de…

***

Anketteki sorular beni ölesiye rahatsız etti.

Sosyal mesafenin zaman içinde değişip değişmediğini sorgularken bu ayrımcılık yerine insan üzerinden; dil, din, ırk vs katılmadan , araştırılsa çok daha verimli olurdu.

-Bilimsel araştırma bu Nefise sen ne anlarsın derseniz?

Ben neden anlarım biliyormusunuz derim size; arada sevgi varsa kızda alır kızda veririm. Hastaysa bakar kan lazımsa kan veririm. Komşumun dili, dini, ırkı, mezhebi ilgilendirmez beni sadece insan olması ilgilendirir derim. Benim gibi düşünende çokkkk var. Bulmak da çok zor değil.

***

MERSİN Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul Gödelek, araştırmada elde edilen bulguları, bilimsel bir makalede değerlendirdi. Gödelek, 'Elde edilen sonuçlar, durumun kaygı verici olduğunu gözler önüne serer nitelikte. Her iki grup da en azından algı bağlamında birbirlerinden sosyal mesafe olarak uzaklaşmakta' dedi.

Ankette deneklere başka sorular sorulduğunu da belirten Gödelek, şunları söyledi: 'Veriler incelendiğinde, deneklerin giderek daha umutsuzlaştıkları, kaygı ve depresyon düzeylerinin yükseldiği, öfke katsayılarının arttığı görülür. Ancak bu değerlerin özellikle düşük sosyo - ekonomik düzeydeki kadın deneklerde üst düzeye çıktığını ifade etmek gerekir. Daha açık bir anlatımla, göçle geldiyseniz, kentin varoşlarında yaşıyorsanız, eğitim düzeyiniz düşükse ve kadınsanız, sizi daha umutsuz, depresif, kaygılı ve bütün bunların sonucunda öfkeli bir hayat beklemektedir.'

***

Sayın hocam; burada göz ardı ettiğiniz bir noktayı arz edeyim size…

Diyorsunuz ki; 'Veriler incelendiğinde, deneklerin giderek daha umutsuzlaştıkları, kaygı ve depresyon düzeylerinin yükseldiği, öfke katsayılarının arttığı görülür. Ancak bu değerlerin özellikle düşük sosyo - ekonomik düzeydeki kadın deneklerde üst düzeye çıktığını ifade etmek gerekir. Daha açık bir anlatımla, göçle geldiyseniz, kentin varoşlarında yaşıyorsanız, eğitim düzeyiniz düşükse ve kadınsanız, sizi daha umutsuz, depresif, kaygılı ve bütün bunların sonucunda öfkeli bir hayat beklemektedir.'

***

Kaçırdığınız nokta; diyorsunuz ya; göçle geldiyseniz, kentin varoşlarında yaşıyorsanız, eğitim düzeyiniz düşükse ve kadınsanız, sizi daha umutsuz, depresif, kaygılı ve bütün bunların sonucunda öfkeli bir hayat beklemektedir.'

Bunun göçle, kentin varoşlarında yaşamakla, eğitim düzeyinin düşüklüğüyle ilgisi ekonomi kadar yok. Hele ki kadınsanız Türk, Çerkez, Kürt, Arap, Laz, Müslüman , Hıristiyan, Alevi olmanız değil ekonomiden yoksun kadın olmanızla ilgisi var.

Eğer cep delik cepken delik ve kadınsanız ezilmek kaderiniz.

Dil , din, ırk kadın, erkek değil de ; düşük sosyo - ekonomik düzey sorun.

Sorun çözülsün görün bakın

Umutsuzlaşma, kaygı ve depresyon düzeylerinin yükselmesi, öfke katsayılarının artması kalır mı kimsede…