Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Aralık '11

 
Kategori
Siyaset
 

Şov yapmayın…

Şov yapmayın…
 

Bir dizide vardı. Kavga eden vatandaşlar tam kavga kızışmışken birinin açtığı 9/8 lik oynak bir havayı duyunca oynamaya başlarlar. Komedi dizilerinde normal karşılanabilecek bu olaylar, ne yazık ki bizim halka yönelik olunca siyasilerin de vaz geçilmez kozu oluveriyor. Kavganın ardından hep beraber oyun havasının başlayacağını bilen çoğunluk da kavga edenleri kaale bile almıyor. Gülüp geçiyor.

Türkiye ile Fransa arasında başlayan düello da buna güzel bir örnektir.

-          Sen soykırımcısın

-          Yok, sen daha çok soykırımcısın

-          Senin babanda dedende soykırımcıydı

-          Asıl senin ataların Avrupa’da soy kırım yaptı

Kavga devam ediyor, Sanki millette ne zaman müzik başlayacak diye bekliyor. Kimsenin ciddiye aldığı bile yok. Bu sadece bu olayda mı böyle? Hatırlayınız, Mavi Marmara olayını. Bizimkilere sorarsanız savaşın eşiğine gelinmişti. Bu oyunun hesabını dokuz kişi canı ile ödedi. Güney Kıbrıs’ın petrol arama girişiminde nasılda esip kükremiştik. Sonrada eski eserler müzesinden çıkarıp yolladığımız Piri reis gemisi ile petrol aradık. Artık millet bize nereleri ile güldü bilmiyorum.

Politika, yani insana dair işler ciddiyet ister. Kararlılık ister. Güven ister. Sözünde durmak ister. En önemlisi de gücünü bilmek ister.  Değilse insanların önünde gülünç olmanız, temsil ettiğiniz kitleyi utandırmanız yabancılar önünde başını öne eğdirmeniz kaçınılmazdır.

Dünya soykırım istatistiklerine bakarsanız sıralamanın, ABD, Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya… Sırası ile devam ettiğini görürsünüz. Ama kimse bunlar hakkında soykırım yasası çıkartamaz, böyle bir şeye cesaret bile edemez. Çünkü onlar güçlüdür, zengindir. Eğer siz, onlarla mücadele etmek istiyorsanız onların silahlarına sahip olacaksınız. Yani özgür olacaksınız, tam bağımsız olacaksınız, ekonomik olarak güçlü olacaksınız, borçlu değil alacaklı olacaksınız.

Birkaç gündür hükümetin alacağı önlemler gazetelerde çarşaf çarşaf yayınlanıyor. Öyle anlatılıyor ki, sanırsınız Fransa  yok ediliyor.  Hep Türk insanına karşı pohpohlama propagandası. Başta Fransa olmak kaydı ile kimsenin umurunda bile değil. Gazetelerde yazdığına göre eğer bu yasa senatoda kabul edilirse ekonomik yaptırımlara gidilecekmiş. Yapamazsınız. Yapamayacağınız şeyleri konuşmanın da itibarımızı zedelemekten başka bir işe yaramayacağı kesindir. Türkiye’de üretime dönük yabancı yatırımcılar içinde Fransa ön sıralardadır. Bu yatırımlara herhangi bir halel gelmesine ne siz, nede sizleri yöneten küresel sermaye izin vermez. Bu konuda açlık sınırında yaşayan halk yığınları da arkanızda olmaz. Mesela Fransız mallarını almayalım deniyor. Çok gülünç. Hadi Tefal %50 indirim yaptı deyin bakalım. Kadınlar anında mağza önlerinde sıraya girer. Keza Renault veya Peugeot ciddi bir indirim yapsın da görün boykot ne oluyor.

Sözün özü, ciddiye alınmak için kuvvetli olacaksınız, güvenilir olacaksınız, bağımsız olacaksınız. Değilse lütfen şov sanatçılarının işine el atmayın…

İzmir 2011

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..